|
Bu üniversitenin kıymetini bilin... |
|
Perşembe, 28 Ağustos 2008 |
|
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman,'nın medyaya verdiği kahvaltılı basın toplantısı için kırkpınar'a gittik. Prof. Dr. Durman ile üniversitenin beyin takımı olarak bilinen Prof. Dr. Hasan Rıza Güven, Rektör yardıcısı Prof. Dr. Muzaffer Elmas, Rektör Yardımcısı Rektör yardımcısı Prof. Dr. Binnaz Baytekin güzel bir ev sahipliği yaptılar.
Kahvaltı sonrasında Durman hiç bitmeyen ve dinmeyen heyecanıyla yaptıklarını, yapacaklarını anlatıyor.
Gözleri pırıl pırıl...
Heyecanlı...
Yerinde duramıyor. Yok övyle yaptık. Yok böyle yaptık. Elde edilen başarıyları ve ne yapmak istediklerini tek tek sıralıyor.
Bu yıl 16.615 yeni kayıt beraber toplam 49 bin 58 öğrenci üniversite de eğitim alacak.
Büyük rakam...
Bunu ben değil, istatistikler söylüyor. İstanbul Teknik Üniversitesi'nin öğrenci sayısının 18.000 civarında olduğunu bir ortamda SAÜ ülke genelinde ilk 5 üniversite arasında yerini alması küçüksenecek bir olay değil.
2007' de kapalı alan 240 bin metrekare
2008' de ise 268 bin metrekare
2009' da ise 39 bin metrekare daha kapalı alan inşa edilecek.
49 bin öğrenci ve 1762 personel bünyesinde bulunduran Sakarya Üniversitesi'nin yılda 300 milyon YTL (Yani 300 Trilyon) ekonomiye girdi sağladığını söyleyen Durman, " Bu rakam en minimumdur. Yapılan inşaatlar ve diğer girdilerle bu rakam aslında daha fazladır" diyor.
Şimdi burada bir es vereceksin abicim...
300 milyon YTL veya 300 Trilyon girdi sağlayan bir kurum...
Sakarya'da havalı havalı gezen bazı iş adamları, burnundan kıl aldırmayan bazı sanayiciler, il dışından buraya gelip kuru ekmek almaktan başka bu kentte bir katkısı bulunmayan bazı sanayi kuruluşları düşünün...
Bir de bu kentte sosyal , kültürel, bilimsel, teknik ve her alanda katkı sağladıktan sonra ekonomik olarakta her yıl en az 300 milyon YTL ekonomik girdi sağlayan bir üniversiteyi düşünün.
Arkadaş üniversite biraz klasik olacak ama bacasız sanayi gibi... Üniversite bu kentin can damarlarının başında geliyor.
Gel gelelim bu altın yumurtlayan tavuğun kıymetini bilmiyoruz.
Arkadaş...
Orta hasarlı evleri sıva ve boya ve makyaj yapıp öğrencilere gazlayan biziz...
Yine bu beton tabutluk olan orta hasarlı binaları öğrencilere 800 YTL'den gazlayan biziz...
Toplu taşımacı araçlarında öğrenciye hak ettiği değeri vermeyen ve fiyat konusunda gazlayanda biziz...
Eğlence mekanlarında öğrenciye hesapta gazlayanda biziz...
Kentte gezen öğrenciye " Şiiiii kardeş burası Sakarya akıllı ol, aklını alırız " diyen yine biziz...
Oysa öğrenci gurbet elde ürkek bir ceylal gibidir. Onu korkutmamak, üzmemek, kırmamak ve gönlünü kazanmak lazımdır.
sen öğrenciyi üzümlü kek gibi görürsen öğrenci de gider İzmitte eğlenir, İstanbul'dan alış veriş yapar. Sonra bizim esnafımız da "iş yok " diye ağlar.
Dünkü toplantı da öğrencinin sorunlarını soru cevap kısmında durman'a ilettim. Dedim ki;" sayın Durman toplu taşıma araçlarında çile çeken, orta hasarlı tabutlukları fayiş fiyatlarla öğrenciye geçiren, eğlenve ve umuma açık yerlerde öğrenciyi kaz gibi gören zihniyetle ilgili bir girişimde bulunun"
Prof. Dr. muzaffer Elmas, kimsenin öğrenciyi üzümlü kek gibi kazıklamadığını iddia etsene de Sağ olsun durman bu konuda titiz bir çalışma yapacaklarının altını çizdi.
Arkadaş...
Benim derdim her yıl 200 milyon YTL bırakan öğrencinin bu kentten kaçmasını önlemek... Sıcak para bu kentte kalmasını için konuşuyorum. Sonuçta ben esnafım için, kentin ekonomisi için, buradan mezun olan öğrencilerin bizi yanlış anlatmaması için kıçımı yırtıyorum.
Yoksa kim ne yaparsa yapsın.
Çokta tınnn...
Hüseyin Cumalı hakkındaki diğer yazılar
|
|
|
= Resimli ilanlar
