|
Geçen gün gazeteye geliyorum. Önümü bu kentte uzun yıllar politika yokuşunu tırmanan ve halen çok aktif olmasa da kendi partisinde belli taşları oynatabilecçek kapeste de bir bey önümü kesti. Kısa süren bir hoş sohbet sonrasında bana; "Elimde bir belge var. Ama yayınlayabilirmisin "dedi.
İsmini yazmamak için söz verdiğim bu beye;" Bu belge gerçekten doğru ise yayınlarız "dedikten sonra, " Ama yerel basın bu belgeleri yayınlayamaz. Çünkü gücü yetmez. Onlar bu işlerde pasif kalırlar "dedi.
Bu kentte bu tip konuşan onlarca, yüzlerce insan tanıyorum. Kafalarına göre basın hep birilerinin güdümünde ve reklamı verince susarlar.
Peki bu doğru mu ?
Evet kısmen doğru... Her meslekte olduğu gibi bizim meslekte de çürük elmalar var. Doğrudur. Kimisi bir şişe rakıya, kimisi iki reklama, kimisi öğlen yemeğine, kimisi tatil mevziminde ayarlanan ve parası kurumca ödenen tatil imkanlarına, kimisi kendi akrabasına bir oda hesabından gönderilen çiceğe, kimisi gazete sahibi talimatıyla kalemini oynatır.
Bunlar bilinen gerçekler ve ben yok desemde birileri bana kıçınla güler. Ama bu meslekte bu işi adam gibi yapanlarda var. yıllarca aynı arabaya binen, cebinde 1 YTL ile evinin yolunu tutan basın emekçileri de var.
Kısacası bu kentte gazetecilerde dahil kimde ne kadar çiğer var herkes bilir. Biz onları onlarda bizi iyi bilirler. Onun için buradan çokta ahkam kesmenin anlamı yok.
Neyse...
Eski siyasetci bey;" Ben belge ile sana gelirim " diyerek yanımdan ayrıldı. Kendisi yanıma gleri mi gelmez mi bilmem. Elindeki belge ne onunda bilmem ama son günlerde " Elimde belge var " modası çıktı.
Bir basın toplantısı, gelsin çaylar gitsin pastalar ve ardından ' Elimde belge var. Açıklarım haaa' diyor. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sakarya İl Başkanı Vahit Serbes geçen gün bir açıklama yapıyor. Serbes "İşte bir köşe yazarı var. Elimde belgesi var. Çok kaşınırsa açıklarım haaa... Hatta onun belgesini ön tarafa alır erken açıklarım" Başkan Serbes'in elinde Başkan Duran ile belge de varmış. Bir ikisini açıkladı. Şimdi bir kaç belge daha var diyor.
Bizim gazetenin Karapürçek Muhabiri Ali İhsan Tarım' da belge varmış. Tarım" Elimde bir belge var. Açıklarsam birileri sokağa çıkamaz. Karapürçek'i terk eder. Buralarda barınamaz " diyor.
Belge çılğınlığı her kesime sıçramış. Başbakan " Önemli açıklamalar yapacağım. belgem var" diyor, Aydın Doğan" Ben de konuşurum " açıklaması yapıyor.
' Belgem var yakarım '
Arkadaş...
Belgesi olan öyle açıklarım, yakarım, biçerim, zamanı var gibi lafların arkasına saklanmasın. Belgesi olan adam gibi çıkıp açıklayacak. Belgesi olan hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti savcılarına bu belgeleri verecek.
Öyle ikide bir de tehditlerle bu iş olmaz...
Haaa...
İş belgem var yakarıma gelirse... İşte o zaman herkes yandı. Herkesin bende belgesi var. Vallahi alayınızı yakarım. Hepiniz bittiniz.
Elimde hem belge var. Hem de fotoğraf var.
Bir yayımlarsan o belediye başkanı istifa eder. Bir oda başkanı Sakarya'yı terk eder. Falanca iş adamının sekreteriyle Sapanca'daki fotoğrafını yayınlarsam adam yanar. Birisinin MSN kayıtlarını deşifre edersem eşi bol bol beddua eder. Hele birisi var ki, onun kasetini internette yayınlarsam işte o zaman tam yanar.
Böyle bir yaklaşım olur mu ?
Bırakın belge açıklarsam yakarım pozlarını da belgesi olan bugün adam gibi açıklasın.
Hüseyin Cumalı hakkındaki diğer yazılar
|
= Resimli ilanlar
