|
Lojman saltanatına alışmış orman memurları, lojmanları boşaltırken basın mensuplarına çıkışmış ve " kına yakın" demişlerdi…
Dün İdare Mahkemesi memurların açtığı davayla ilgili "yürütmeyi durdurma" kararı verdi…
Şimdi bizim o dava açan arkadaşlara "Alın uygun gördüğünüz bir yerinize kına yakın" diyoruz…
Gerçekten bu kararı duyduğumdan bu yana sinirlerim bozuldu…
Zaten bizim siyasilerin beceriksizliği nedeniyle hastane yerinin devri çok gecikti…
En son bu karar da çıkınca iyice nevrim döndü…
Nasıl tepem atmasın…
Orman Bölge Müdürlüğü'nde yıllardır işlerine 50 metre mesafede lojmanlarda saltanat süren 3-5 memurun keyfi bozuldu diye Sakarya hastaneden mahrum bırakılıyor…
Sırma Su'yun imara kapalı alanda inşa edilen ruhsatsız fabrikasıyla ilgili yürütmeyi durdurma kararı veren İdare Mahkemesi, Sakaryalılar'ı modern bir hastaneden yoksun eden bir karar verdi…
Hem de garipliklerle dolu bir karar…
2'si profesör biri doçent 3 bilirkişi, o bölgede hastane de yapılabilir, hatta yapılmalı diyor…
"Bunda kamu yararı var" diyor…
Sırma Su'yun kurtarıcısı 3 hakim ise kendi tayin ettikleri bilirkişinin raporunu görmezden gelerek dava konusu alana ilişkin imar planlarında dava konusu yerin kat sayısının 2 olarak belirlendiğini belirterek yürütmeyi durdurma kararı veriyor…
Oysa bu plan Büyükşehir Belediye Meclisi'nde tadil edilerek ada bazında kat yüksekliği yeniden belirlenmiş…
Mahkeme üyeleri nedense Büyükşehir Belediye Meclisi'nin yaptığı imar tadilatını görmezden geliyor…
Mahkeme yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu söylüyor:
Neresi hukuka aykırı?
Büyükşehir Belediye Meclisi gerekli kararları almış, 6 kat iznini vermiş…
Sizin hukukunuz neye dayanak veriyor…
Hukuka ve imara aykırı bir şekilde dere yatağına inşa edilen bir fabrikayı korumak hukuka uygun, imar düzenlemesi yapılmış bir alanda hastane inşa etmek hukuka aykırı…
Adalet bu kararın neresinde…
Hukuk bu kararın neresinde…
Hakimler kararlarını verirken hukuka danışmadıklarını varsayalım…
Bu hakim arkadaşlar vicdanlarına da mı danışmadılar?
Acaba İdare Mahkemesi'nin hakimleri, bu kararı verirken her gün Kocaeli, İstanbul yolunda perişan olan Sakaryalı hasta ve hasta yakınlarını hiç düşünmüş müdür?
Bu yazıyı okuyanlar benim bir yargı kararını nasıl böyle eleştirdiğimi düşünebilir…
İnanın her gün, hastane hastane dolaşırken çile çeken o kadar çok insan dinliyorum ki?
Benim yerimde olan herkes bu karara böyle tepki verirdi…
Sonuç olarak Bölge İdare Mahkemesi'nin İdare Mahkemesi'nin verdiği kararı düzelteceğini umuyorum…
…………
Eğer…
Bir babanın yavrusuna öğütleri;
Eğer, herkes kendini kaybedip seni suçladığı zaman, sen soğukkanlılığını koruyabilirsen;
Eğer, herkes senden kuşkulandığında sen kendine güvenip tüm şüpheleri hoşgörüyle karşılayabilirsen;
Eğer, sabırla bekleyebilir ve beklemekten yorulmazsan ya da iftiraya uğradığında yalana yalanla karşılık vermezsen ve kin tutana kin duymazsan;
Eğer, düşlere kapılmadan düş kurabilir; düşünebildiğin halde düşüncelerin kölesi olmazsan ve aynı zamanda ne çok uysal olup ne de çok akıllıca bir tavırla konuşmazsan;
Eğer, ne kazandım diye sevinir, ne yıkıldım diye yerinir, ikisini de karşılayıp yüzleşebilirsen; ömür verdiğin şeylerin yıkılışını seyredebilir ve yılmadan onu yine kurmaya çalışırsan;
Eğer, iş işten geçtikten sonra da yüreğini ve bedenini bütün direncinle seferber edip herkesin vazgeçtiği noktada sen amacına yönelebilirsen;
Eğer, herkesle birlikte olur da, erdemli kalabilirsen ya da krallarla dolaştığın bir durumda, gururlanıp benliğini ve dostlarını unutmazsan;
Eğer, ne sevgili dostların ne de düşmanların seni incitmezse ve kimseyi hem küçümsemez, hem de kimseye bağımlı olmamayı başarabilirsen;
Eğer, her günün her saatini, her dakikanın her saniyesini iç rahatlığıyla yaşayabilirsen, bütün dünya senin olur yavrum ve o zaman artık "ADAM" olduğunu düşünebilirsin.
İnternetten
Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
|
= Resimli ilanlar
