Dün yerel gazetelerde iki haber vardı…
Biri Kaynarca'nın Büyükkaynarca Köylülerinin yol isyanıyla, diğeri İl Genel Meclisi üyelerin isyanıyla ilgiliydi…
Birincisinde köylüler yıllardır çilesini çektikleri çamur içindeki yollarından kurtulmak için yapılan eylem haberleştirilmişti…
Köylü köyün girişine " Bu köye siyasetçi giremez" diye tabela asmıştı…
İkincisinde siyasetçiler, İl Genel Meclisi üyeleri yaptırmak istedikleri 100 kilometrelik yola engel çıkartan Özel İdare Genel Sekreteri'ne isyan ediyordu…
Birici haberin öznesi köylüler davalarında haklıydı…
Osmanlı'dan bugüne köklü geçmişi olan bir köye çamur yol yakışmazdı…
Bu çağda Başbakan asfaltsız köy yolu kalmadı diye propaganda yaparken toprak köy ayıp kaçardı…
Çocukları okula çamur içinde gidip geliyordu…
Ama seslerini gazetecilerden başka duyan yoktu…
Çünkü sesi duyması gereken Özel İdare yönetimi çoktan kış uykusuna yatmış, arada bir başını kaldırıp, kültürel(!) sohbetler düzenlemekteydi...
İl Genel Meclisi üyelerinin isyanına gelince;
Eminim İl Genel Meclisi üyelerinin yaptırmak istediği 100 kilometrelik yol listesinde Büyükkaynarca Köyü'nün yolları yoktu…
Onlar yerel seçimler yaklaşırken daha fazla yol yaptırıp, daha fazla oy alır mıyız derdindeydi…
Ama Onlar da seslerini Özel İdare yönetimine duyuramıyordu…
Çünkü Özel İdare yönetimi çoktan kış uykusuna yatmıştı…
Arada bir başını kaldırıp AKP'nin kapatma davasında hayır oyu kullanan Anayasa Mahkemesi üyelerini ağırlıyordu…
Ne yapalım…
Sakarya'nın kaderi buydu…
….
Kamil Özkan'ın iftarı ve adaylığı
Cuma akşamı, Adapazarı Belediye Başkanlığı için yola çıkan Kamil Özkan'ın iftarı vardı…
Elegant Restoran'da ki iftar yemeği inanılmaz kalabalıktı…
Elegant'ın restoranı, kafesi, terası her yer tıklımdı.
Kalabalık öyle kuru kalabalık değildi…
Yemek yemeğe gelmiş insanlar topluluğu değildi oradakiler…
Bir coşku vardı…
Solcusu da, sağcısı da oradaydı…
Kamil Özkan'ın adaylık heyecanına ortak olmak için ordaydılar…
Orada görülen tablo; Özkan'ın AKP karşıtı ittifakı çoktan oluşturmuş olduğu şeklinde yorumlanabilir…
CHP İl Başkanı Vahit Serbes de bu tablodan etkilenmiş olsa gerek; daha önce adaylığına pek sıcak bakmadığı Kamil Özkan'ı iki kez öperek kutladı…
Sanırım artık Özkan'ın adaylığında sorun yok…
Eğer Özkan bu rüzgarı seçime kadar arttırarak devam ettirebilirse, Adapazarı Belediye Başkanlığı koltuğunda oturması sürpriz olmaz…
….
Bu kapıyı nasıl açarsın?
Bir Doğu hükümdarı bir gün çevresinin ne kadar da kalabalık olduğunu fark etti Bir sürü vezir, danışman, bürokrat çevresinde dolaşıp duruyor ama buna karşılık bir sürü iş de yürümüyordu
Çevresi o kadar kalabalık olmuştu ki, bunların hangisinin tam olarak neden sorumlu olduğu, hangisinin nasıl bir yönetici olduğu hakkında bile iyice kafası karışmıştı hükümdarın…
Sonunda bir temizlik yapmaya karar verdi…
Ama yöntemi bir türlü bulamıyordu…
Bunca önemli adamı basit bir sınava sokmanın mümkün olmadığını düşünürken aklına bir fikir geldi…
Sarayda kendi dairesinin yanındaki odaya kocaman bir kapı yaptırdı…
Kapı daha uzaktan bakıldığında bile korkutucuydu…
Metal plakalar, mermer pervazlar, kalın demir kolları görenler, kapıdan uzak durmanın hayırlı olacağını düşünüp uzaklaşıyorlardı.
Kapının yapımı tamamlanınca hükümdar adamlarını tek tek çağırmaya basladı.
Bazılarını da gruplar halinde çağırıyordu
Hepsine de tek bir soru soruyordu: "Bu kapıyı nasıl açarsın?"
Her gelen kapıyı uzun uzun inceliyor sonra bir fikir söylüyordu…
Kimisine göre asit dökülerek metal bölümler eritilmeliydi…
Kimisi "bir top getirir, gülleyle kapıyı parçalarız" diyordu…
Bazıları büyücü çağırmaktan söz ediyor, bazıarı da uzak diyarlarda yasayan bir ustanın davet edilmesi gerektiğini söylüyordu…
Hükümdar sabırla, günlerce bütün adamlarını dinlemeye devam etti….
Kendisine söylenen her fikri çok ciddiye almış gibi başını sallıyor, karsısındaki de bundan memnun olup, görevini yapmış ve hükümdarın gözüne girmiş olmanın mutluluğu içinde huzurdan ayrılıyordu…
Hükümdarın genç bir kâtibi vardı…
O, bütün bu konuşmaları izliyor ve hükümdar için not alıyordu…
Yine bir önemli kişi, önemli fikirlerini söyleyip gittikten sonra hükümdara yaklaştı ve "Hükümdarım izin verirseniz ben deneyebilir miyim" dedi
"Söyle bakalım nasıl yapacaksın" dedi hükümdar, yine bir saçmalık dinleyeceği duygusuyla
"Söyle" dedi genç katip ve elini uzatıp kapının kolunu çevirdi…
Kapı açıldı…
Hükümdarı bundan sonra çevresini temizlemesi çok kolay oldu
İnternetten Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
|