|
Önce Jandarma ve polisi tebrik edeyim.
Neden ?
Sakarya jandarması bir partide 400 kilo eroin yakaladı.
Daha bunun yankıları sürerken polis de başka bir operasyonla 24 kilo eroin ele geçirdi.
Bir kez daha tebrikler...
Sonra Polis ve Jandarma'ya teşekkür ederim.
Niye?
Binlerce taze bedene enjekte edilecek olan zehire izin vermedikleri için...
Şimdi gelelim mevzuya...
Sakarya Valiliği' nde dün jandarma'nın yakaladığı 400 kilo eroin ve polisin yakaladığı 24 kilo eroinle ilgili basın toplantısı düzenlendi. Sakarya Valisi Hüseyin Atak' ın yönetiminde Sakarya İl Jandarma Komutanı Albay Razaman Akça ve Sakarya İl Emniyet Müdürü Faruk Ünsal' ında katıldığı toplantı'da son operasyonlar değerlendirildi.
Jandarma'nın yaptığı ve ülke gündemine damgasını vurduğu operasyonla ilgili bilgi veren Vali Atak, operasyonda teknolojik imkanlarında kullanıldığını belirtti. Son aylarda polisin arka arkaya yaptığı eroin operasyonlarına bir yenisi ni daha eklediğini belirten Vali Atak, jandarmanın 400 kilo ve polisin 24 kilo eroini yakalayan ekiplerine ayrı ayrı teşekkür etti.
Kanun kaçaklarına karşı operasyonların kararlılıkla süreceğini belirten Vali Atak," Kimsenin halkın huzurunu bozmaya gücü yetmez. Sakarya' da huzur ve güveni bozmak isteyen karşısında devleti bulur" derken gözlerindeki kararlığı şahsen ben gördüm.
Albay Akça ise sınır kapısında Yunanlı bir komutanın araçında bulunan eroini özel eğitimli köpeğin bulduğunu ve aynı köpeğin aynı aracın vites kutusunda da 12 bin Euro bulduğunu anlattı. Albay Akça," Köpek eroinin kokusunu aldı.
Eroin bulmakta usta köpek arabanın vites kutusunun altında da parayı buldu. Köpek eroin ile parayı aynı kişinin eliyle tutmasından para üzerindeki kokuyu alarak bunu ortaya çıkarttı. Ancak aynı köpek bizim GPRS ve özel ekip tarafından takip ettiğimiz erionleri bulamadı. X ray cihazları da görmedi. Çünkü şebeke zeytin kutularını köpekten ve x ray'dan korumak için karbon kağıdı kullanmışlar"
Bunu niye yazdım.
Bir eroin şebekesi düşünün. Bu şebekeyi tam 9 ay takibe alıyorsunuz. An ve an izliyorsunuz. İznik'ten gelen zeytinler, başka yerden gelen eroinler poşeklenip tam sınır kapısından çıkarken yakalıyorsunuz. Bu benim yazdığım ve sizin okuduğunuz gibi kolay bir iş değil.
Sakarya Emniyet Müdürlüğü 'ne bağlı Kaçakcılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ile 22 yıllık meslek yaşantım boyunca çok çalıştım. İşim gereği bu ekiplerin yaptığı eşsiz operasyonlar sonrası detaylarını öğrendim. İnanın şeytana pabucunu ters giydiren şebeke elemanlarını yakalamak hiçte kolay değil.
Bu adamlar yeri geliyor poşetlere koydukları eroinleri yutup midelerinde yurt dışına kaçırıyorlar. Yeri geliyor polise ve jandarma'ya kurşun sıkacak kadar gözlerini karartıyorlar.
Gerek Jandarma gerekse Polis'te görevli ekipler bu işlere günlerini aylarını hatta yıllarını veriyorlar. Herkes uykuda uyuduğu sırada onlar otların arasında zehir tacirlerini izliyorlar. Bir anlık hatalarını canlarıyla ödeme pahasına işlerini yapıyorlar. Ve bu yaptıkları iş bence kutsal bir iştir.
Niye ?
Çünkü alınan her gram eroin, kurtarılan bir candır. Yakalanan her gram eroin okullarda öğrencilerin taze bedenlerinin kurtuluşudur. Yakalanan her gram eroin, dünya'da bazılarının " Uyuşutrucu trafiğinde Türkiye transit yoldur " karalamalarına cevaptır.
Bizi kolombiye gibi görenlere atılan bir tokattır.
Kısacası dün bir baba ve Türk vatandaşı olarak devletimle bir kez daha gurur duydum.
Hüseyin Cumalı hakkındaki diğer yazılar
|
= Resimli ilanlar
