|
Sakarya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sezai Matur ile MSN de konuştuk. Son günlerdeki yazı diliminin hiçte hoş olmadığını ve biraz daha ciddi yazı yazmamı istedi.
Bu tavsiyesini bir dost olarak yaptığının altını çizen Matur, yazı dilimdeki argo kelimeleri düzeltene kadar beni okumama kararı aldığını da sözlerine ekledi.
Başkan haklı...
Benim yazı dilim gerçekten sokak ağzı... Kendimden ben bile utanıyorum. Oysa beni tanıyanlar bilir. Övünmek gibi olmasın ama bırakın küfrü, argo bile konuşmam.
Başkanın affına sığınarak şunu da belirtmek istiyorum. Yazılarımda çok çok yazdığım iki kelime var. Birisi 'Kıç' birisi ise 'Sıçarım'
Şimdi bu şartlarda kentte şerefsizlik yapanlara 'Sıçarım' demeyeceğim de 'Üzerinize pislerim mi' diyeceğim. Yok abi... İsteyen okusun. İsteyen okumasın. Her kesime saygım var. Ama bu memlekete hainlik yapanlara 'Sıçarım' abi...
Bir de 'Kıç' meselesi var. Kardeşim toplum dejenere olmuş. Çark Caddesi'nde gençleri görüyorum. Hepsinin saçları son mohikanı aratmıyor. Toplu taşıma araçlarında gençler hamilelere yer vermiyor. Yer isteseniz; "Bana mı sordun da gebe kaldın" diyecek kadar alçalıyorlar.
Örnekler saymakla bitmez. Bu bozuk toplum düzeninde benim 'Kıç' demem millete batıyor. Yapmayın yaaa... Bu düzende 'Kıç' desem ne olur kibarca 'Popo' desem ne olur.
Bir de Medyabar' da bana yapılan yorumlar var. Yorumlara bakıyorum 'Kardeşim bu yazıları çocuklar okuyor. Çocuklar köşeyi takip ediyor' diye başlayıp çocukların arkasına saklanıp bana sürekli ateş edenler var.
Lennn ben ünlü masalcı Lafonten miyim ?
Bir eve gazete gelince bu çocukların hepsi 'Hemen şu gazeteyi verin. Diken ne yazmış' mı diyorlar? Annesi 'bak baban sana çikolata aldı' dediklerinde bu çocukların hepsi 'bana ne, ben diken okuyacağım. Cumalı ne yazmış merak ediyorum. Çikolata sizin olsun' mu diyorlar.
Arkadaş...
Bu çocukların hepsi benim köşemin aşığı mı? Bu kentte bu kadar çocuk beni okuyorsa o zaman masal kitabı yazayım. Hiç değilse dökülen arabamı değiştiririm.
Laaaa kardeşim elle saysan beni kaç kişi okur? Beni bırak memlekette kaç kişi köşe yazarlarını okur? Takılmışlar bu yazıları çocuklar okuyor geyiğine. Boyna çocukları alet ediyorlar. Adam gibi çıkın ortaya da beni eleştirin. Öyle çocukların arkasından bana ateş etmeyin. Dingolar...
Neyse gelelim mevzuyaaa...
Beyler bu şehir 'Kaka' kokuyor. Şimdi ' Bok ' kokuyor diyeceğim yine bu kentin aydınları bana kızacak. Onun için ben bu gün edepli takılayım.
Evet beyler bu şehir 'Kaka' kokuyor.
Doğalgaz için kazılan ve kapatılmayan çukurlardan mı? Deprem zamanı kimin ne yaptığı belli olmayan kanalizasyonlardan mı? Bozuk ekonomi nedeniyle ishal olan vatandaşlardan mı? Bir yere gelene kadar sallarken mangalda kül bırakmayan beylerin 12 dönümlük kent meydanında bol bol gaz boşaltmasından mı?
Bilemiyorum...
Bildiğim bir şey var ise bu şehir 'Kaka' kokuyor.
Hadi biz bu kokuya alıştık. Ama bayramda İstanbul' dan misafirlerim geldi. Bu isimler Türkiye' nin tanıdığı isimler... Ankara'dan İstanbul'a geçerken meşhur Islama köftemizden yemek istemişler. Kentte bu misafirlerimi gezdirirken içerideki bayan, "Arkadaşlar yanlış anlamayın ama bu şehir 'bok' kokuyor" deyince ötekilerde “ 'hakikatten bok' kokuyor" dediler.
(Bu arada 'bok' kelimesini misafir kullandı. Ben değil. Ben bugün edebi takılıyorum.)
Resmen rezil oldum ve olduk.
Şimdi bu kişiler bir muhabbette; "Şekerim gelirken Adapazarı'na uğradık. Keşke uğramasaydık. Şehir bok kokuyor. Hatta İstanbul'a geldiğimizde ilk işimiz üzerimizdeki elbiseleri çıkarıp, duş almak oldu. Bok kokusu üzerimize sinmiş" deseler.
Rezalet di mi? Millet bizim kaka kokumuzu koklamak zorunda mı?
Böyle boktan muhabbet olur mu? Pardon... Çok özür dilerim. Vallahi klavyemden kaçtı. Şimdi benim için 'köpek bok yemekten vazgeçer mi' demeyin. Alışkanlık işte. Yavaş yavaş değişeceğim.
'Kıç' yerine 'Popo'
'Bok' yerine 'Kaka'
'Sıçarım' yerine 'pislerim'
Bunları zamanla öğreneceğim. Hemen kızmayın.
Neyse konuyu dağıtmayalım...
Beyler...
Bu kaka kokusunu bu şehirden nasıl kaldırırsınız bilemem. Elinize kürek alır kaka mı temizlersiniz? Yoksa yerel gazetelere ilan verir; "Koku yapan yiyeceklerden uzak durun. Herkes bağırsaklarını adam gibi kontrol ettirsin. Kakası çok kokanlardan ceza geliyor" diye uyarıda mı bulunursunuz?
Bu sizin bileceğiniz iş...
Haaaa...
Bu arada biz sade vatandaşız. Kaka kokunuz üzerimize de sinse alışırız.
Ama siz beylerin üzerindeki parfüm kokusuyla, kaka kokusu karışınca çok kötü oluyor. Bu koku değil Bolu'dan Ankara'dan bile duyulur.
Aklınızın bir köşesinde olsun...
Hüseyin Cumalı hakkındaki diğer yazılar
|
= Resimli ilanlar
