Cihan Tasarim
 
   
 
 
Anasayfa
Haberler
İlçe Haberleri
Sakaryaspor
Ulusal Haberler
Sektör Haberleri
Dünya Haberleri
Spor
Kültür Yaşam
Video Haber
Köşe Yazarları
Gezelim Görelim
Röportaj
Resim Galerisi
İlanlar
Firma Rehberi
Önemli Telefonlar
İletişim
Röportaj
Gezelim Görelim
Son 5 İlan


 
= Resimli ilanlar
turizm
 
 
 
 
 
 
Son Yorumlar
Uçak'ın Ölümü ve Operasyon, Medya'da
Emlakçının. İntiharının alı kaplan ile Bi alakası. Bulunmamaktadır. Ko...
Yorumu Oku

Plaka Fiyatları El Yakıyor
AKAZIYA SATILIK TAKSI PLAKASI
sakarya akyazıda tıcari taksı plakası 110.000 tl pazarlık sünnettr :D
Yorumu Oku

Vali Yardımcısı Ballı'yı hangi sözü yaktı
haber
yalan haberler yapmayın o adam suçsuz.
Yorumu Oku

Karasu OSB Mahkemelik
Benimde orda yerim var .. 50 tl den yer alirim mail atın goruselim
Yorumu Oku


Tren Saatleri
 
Bu kentin çakma gazetecileri
Çarşamba, 15 Ekim 2008

Geçen köşemde Ali Dünya ile ilgili bir eleştiri yaptım.

 

Dedim ki;

 

Ali Dünya şunun adayı...

 

Ali Dünya bunun adayı...

 

Yahu Ali Dünya hep aday olsa ne olur? Olmasa ne olur? Ali Dünya'nın belediyecilik deneyimi ne? Ekibi var mı? Bu işi nasıl kıvıracak?

 

Sorular... Sorular... Sorular...

 

O parti de olmadı, bu parti de devam...

 

Geç abi...

 

Bu eleştiri sonrasında Bülent Çetin isimli bir kişi bana bir e-mail attı.

 

E- mail aynen şöyle;

 

“Ali Dünya hakkında kötü yazı yazmak sanamı kaldı yalaka, adım Bülent Çetin telefonum 542624..  .. , 533922 .. .. istediğin her yere, istediğin zaman gelirim adamsan Adnan abiden önce müsade al adam ol gazetecilik yap ISMARLAMA YAZI YAZMA SENİ ÇIKTIĞIN YERE SOKARIM"

Oysa benim o yazımda eleştirdiğim hep partilerdi. Bir tek kişisel olarak Ali Dünya'yı baz almıştım. Çünkü Ali Dünya'nın gerçekten belli bir gücü var. Ancak Ali Dünya ismi MHP, CHP, Bağımsız ve DYP' den Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adı geçiyor.

Seçmenin kafasındaki Ali Dünya aslında kan kaybediyor. Buna dikkat çektim.

Gelelim benim tehdit olayına...

Beni tehdit eden Bülent Çetin beni dövebilir. Hatta ayaklarıma sıkabilir. Bir tetikçi tutup arkamdan kafama da sıktırabilir. Belki de 34 FFC 35 plakalı aracımın üzerine bir harfiyat kamyonu da çıkabilir. Hatta bu kamyon şöförü muhtemelen iyi bir avukat sayesinde 4 ay sonra cezaevinden tahliye de olur.

Kısacası Bülent Çetin beni çıktığım yere sokamaz. Bu artık imkansız. Ama mezara sokabilir ya da sakat bırakabilir.

Zaten beni kimse öldüremez diye bir iddiam yok.

Ama etrafında bu insanların olduğu Sayın Ali Dünya diyelim ki Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. Biz her eleştirimizde ölümle mi tehdit edileceğiz. Biz her eleştirimizde arkamıza mı bakacağız? Her harfiyat kamyonu gördüğümüzde yolun sağına çekip kelime-i şahadet mi getireceğiz?

Şimdi önümdeki fotoğrafa bakıyorum da köşemde acımasızca eleştirdiğim herkesten özür dilerim. Ağır eleştirilerde bulunduğum Aziz Duran'dan da iki kez özür dilerim. Belki beni adam yerine koymadı. Belki de bize demokrasi dersi verdi.

Arkadaş...

SESOB, Şeker, Makas, Derin, İhale yolsuzlukları gibi bir çok operasyonlarda bir gazeteci olarak çalıştım. Ne zanlılar çektim ama kimse beni çıktığım yere sokmakla tehdit etmedi.

Köşe yazılarımda yanlışta yapmışımdır. Hatta yapmışımdır. Uslübum da düzgün değildir. Allah var kimse bana ‘Kelime-i Şahadet’ getir demedi.

Tehdit olayını öğrenen Sakarya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sezai Matur, Ali Dünya ile görüştüğünde bu olaydan haberi olmadığını söylemiş.

Şimdi haberi oldu. Bakalım nasıl gereğini yapacak ben de merak ediyorum.

Gelelim köşe yazımın başındaki ‘Çakma gazetecilere’

Dün isim vermeden ‘Tehdit aldılar, keyifleri kaçtı!' diye bir yazı yazmışlar. Doğru keyfim kaçtı. Çünkü ben namuslu bir insanım ve birisinin 76 yaşındaki anneme beni birisinin tekrar sokmaya çalışması keyfimi kaçırdı.

Bu yazıyı yazanları soksalar demek ki keyif alacaklardı. Teşhis doğru... Benim keyfim kaçtı.

Aynı yazıda ‘Hele ki bir adayın yakını, yazılarından memnun olmadığı iki gazeteci yazara attığı e-mailler ile adresini verip eleştirisini biraz sert yapınca, bizim iki medya çalışanı bunu tehdit zannetmişler' yazıyor.

Sevgili dostum. Sende gazetecisin. Bir gün seni de birisi çıktığın yere sokarsa, sen benim gibi bozulma... Keyfin kaçmasın. Hatta keyif al... Yıllar sonra çıktığın yere seni sokana teşekkür etmeyi de ihmal etme...

Zaten sizin gibi yüce gazeteciler tehdit almaz. Çünkü bu kentte çakma gazetecilik yaparsınız. Köşe yazıp kimse ile papaz olmazsınız. Yazsanız da herkese mavi boncuk dağıtırsınız. Biz de sizin gibi yağdan geçilmeyen köşe ve haberler yazmasını biliriz. Ben de her akşam birileriyle lüks mekanlarda yer içer, sonra manşet yapmasını bilirim.

Ben de reklam uğruna arkadaşlarımı satmasını bilirim. Ben de birilerini R.D. diye rumuz yazıp yolumu bulabilirim. Benim de giderken asfaltı gören arabam yerine sıfır arabam olabilir.

Ama biz bunları yapmıyoruz. Yanlışlarımız da olsa biz işimizi yapıyoruz. En azından arkadaşlarımızı reklam uğruna satmıyoruz.

Siz her gün arkasından salladığınız Sezai Matur'un yarısı kadar cesareti ve delikanlılığı olmayan çakma gazetecilersiniz.

Haaa...

Siz çakma gazetecilere vasiyetim olsun. Eğer benim başıma bir şey gelirse, kıçınıza kına yakın. Hem de acem kınası yakın ki, kolay çıkmasın.

Kına alacak paranız yok ise önemli değil. Siz nasıl olsa yolunuzu bulursunuz...


Hüseyin Cumalı hakkındaki diğer yazılar


İlk Yorumu Siz Yazın
RSS Yorumlar

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
E-Posta
Web Site
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum

Yazdır E-posta
 

 
 
© 2008 Sakarya Gündem Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur. Tasarım: Cihan Tasarım