Cihan Tasarim
 
   
 
 
Anasayfa
Haberler
İlçe Haberleri
Sakaryaspor
Ulusal Haberler
Sektör Haberleri
Dünya Haberleri
Spor
Kültür Yaşam
Video Haber
Köşe Yazarları
Gezelim Görelim
Röportaj
Resim Galerisi
İlanlar
Firma Rehberi
Önemli Telefonlar
İletişim
Röportaj
Gezelim Görelim
Son 5 İlan


 
= Resimli ilanlar
turizm
 
 
 
 
 
 
Son Yorumlar
Uçak'ın Ölümü ve Operasyon, Medya'da
Emlakçının. İntiharının alı kaplan ile Bi alakası. Bulunmamaktadır. Ko...
Yorumu Oku

Plaka Fiyatları El Yakıyor
AKAZIYA SATILIK TAKSI PLAKASI
sakarya akyazıda tıcari taksı plakası 110.000 tl pazarlık sünnettr :D
Yorumu Oku

Vali Yardımcısı Ballı'yı hangi sözü yaktı
haber
yalan haberler yapmayın o adam suçsuz.
Yorumu Oku

Karasu OSB Mahkemelik
Benimde orda yerim var .. 50 tl den yer alirim mail atın goruselim
Yorumu Oku


Tren Saatleri
 
SEDAŞ, yakışmıyor!..
Cuma, 17 Ekim 2008

Kendi dertlerimi, köşemde siz okuyucularımızla paylaşmak, inanın benim ayıbıma gidiyor.

 

Niye...

 

Cumalı'nın derdi, milleti mi gerdi?

 

Dert benim ise, çözüm aramak da bana düşer. Bizim asıl işimiz, halkın sorunlarına çare bulmak, kentin kanayan yaralarını gündemde tutmak, çözümlerine katkı sağlamak, Sakarya için çaba sarf etmektir.

 

Ancak şunu unutmamak gerekir ki, sonuçta gazeteci olsak da, biz de vatandaşız. Biz de bu kentte yaşıyoruz. Bizim vatandaştan tek fazlamız, bu sütunlardan derdimizi aktarabilmemizdir.

 

Peki, bir gazetecinin derdini kamuoyuyla paylaşma imkanı olduğu bir dünyada, sade vatandaş ne yapacak? Derdini nasıl anlatacak?  Kime dert yanacak?

 

Kardeşim...

 

Köylü Kamil Amca...

 

80'lik Kezban Nine...

 

Üniversiteli Sezin...

 

Ya da işçi derdini kime anlatacak? Kim bu insanların derdine derman olacak?

Şimdi birilerinin, "Kim, hangi kurum ile sorun yaşıyorsa, gitsin o kurumun yetkililerine derdini anlatsın " dediğini duyar gibiyim.

 

Evet...

 

Vatandaş derdi olduğu zaman, sorun yaşadığı kuruma gidiyor ve derdiğini anlatıyor. Ama ne yazık ki, çoğu zaman o kapılardan boynu bükük ayrılıyor.

 

Don lastiği gibi konuyu çektirmeyelim.

 

Gelelim mevzuya...

 

Çevre yolu kenarında oturuyorum. Son bir haftadır çevre yolunun Kuzey Terminali ile Ozanlar arasında kalan bölümündeki aydınlatma lambaları yanmıyor. Sakarya Elektrik Dağıtım A.Ş. (SEDAŞ) arıza servisini aradım. Sağ olsunlar ilgilendiler. Ekibi gönderdiler. Ekip de hemen geliyor.

 

Burada bir sıkıntı yok... Ama…

 

1. gün aradım. Sağ olsun ekip gelip yaptı.

 

2. gün aradım. Sağ olsun ekip geldi yaptı.

 

3. gün aradım. Sağ olsun ekip geldi yaptı.

 

4. gün aradım. Sağ olsun ekip gelip yaptı.

 

Arkadaş, önceki gece aradım. Sağ olsun ekip geldi yaptı. Tamam, yaptı da, bana da keçiler gelmeye başladı. Arkadaş, şu arızayı neden adam gibi yapmıyorsunuz? Bu arızanın nedeni bellidir. Çaresi bellidir. Ben her gece cep telefonumdan arıza servisini aramak zorunda mıyım?

 

Nedir yani...

 

Her gece karanlıkta eve giriyorum.

 

Hadi beni geçin. Şu anda Adapazarı Şeker Fabrikası pancar alım sezonunda... Köylerden pancar getiren traktörlerin arkasında bulunan römorkların birçoğunun arka aydınlatmaları yok. Bırakın aydınlatmayı, kedigözü denen reflektör bile yok. Römorkunda aydınlatma olanın da ışığı, mum ışığı gibi yanıyor.

 

Gece zifiri karanlıkta bir araç bu römorkun arkasına girse, bunun hesabını kim verecek? Yakın zamanda çevre yolunda bir bedel ödemedik. Bu aydınlatma lambalarının, her gün yüzlerce aracın geçtiği çevre yolunda adam gibi yanması için ille de birisinin mi ölmesi gerekiyor?

 

İlle de bir ocak mı sönmesi lazım, bu lambaların adam gibi yanması için?..

 

Ayrıca, hadi ben gazeteciyim, derdimi buradan anlatmaya çalışıyorum. Peki sade vatandaş size derdini anlattığı zaman da böyle mi oluyor?

 

SEDAŞ aydınlatma servisinin hakkını yemek istemem... Adapazarı’nın sokak ve caddeleri gerçekten pırıl pırıl... Hatta genel müdür ve personeline teşekkür bile ettim.

 

Ama ne olur, biraz daha dikkat ve titizlikle çalışın.

 

Yapın şu çevre yolundaki aydınlatma lambalarını adam gibi.

 

Siz sağ biz selamet...

 

Tokuş ile Eriş'e nazar değdi...

Bizim mesleğin zor ve stresli bir meslek olduğunu her seferinde söylüyorum. Hep iyi yazsan “Yalaka” olursun. Sert yazsan “Megolaman” olursun. Gerçeği de yazsan, kimin menfaatine dokunuyorsan, tepki alırsın. İşte, mesleğin içinde yıllardır bulunan Zafer Tokuş’un başı son zamanlar yüksek tansiyonla dertte... Sık sık hastalanan Tokuş, dün hastanede Sintigraf çektirdi.

 

Ayrıca haber merkezimizin ağır topu Levent Eriş'in başı da, bu günlerde sağlıkla dertte... Sağlık sorunlarından dolayı, bir süre istirahat alan Eriş, bugünlerde dinleniyor.

 

Her iki meslektaşıma da geçmiş olsun derken, en kısa zamanda sağlıklarına kavuşmaları diliyorum


Hüseyin Cumalı hakkındaki diğer yazılar


İlk Yorumu Siz Yazın
RSS Yorumlar

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
E-Posta
Web Site
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum

Yazdır E-posta
 

 
 
© 2008 Sakarya Gündem Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur. Tasarım: Cihan Tasarım