|
Yakın bir aile dostum ziyaretime geldi. Hali vakti yerinde, zengin ve dürüstlüğü ile tanınan bu dostumla sohbet ederken, başından geçen bir olayı bana anlattı.
Bir gün, yakın aile dostları aniden kendilerine misafirliğe gelmiş. Eşi hemen yemek hazırlamak istemiş, ancak habersiz gelen misafirler bunu kabul etmemişler.
Türk aile yapısını bilirsiniz, ille bir şeyler ikram etmek isterler. Misafire yedirip içirmekten büyük mutluluk duyarlar.
İşte aynı duygularla beraber, yakın dostum hemen arabasıyla Otobanda bulunan bir tesise gidip 16 lahmacun ve 3 pide yaptırmış. Paket hazır olduğu sırada ücreti sormuş.
94 YTL...
Önce şaşırmış ve hesapta bir yanlışlık olup olmadığın sormuş.
Lahmacun 4 YTL...
Pide 10 YTL...
Toplam 94 YTL hesap tutmuş.
Bu ne arkadaş yaaaa...
Bu lahmacun nasıl kardeşim? Bunun içinde ne var? Bu lahmacunun hamuru için özel bir buğday türü geliştirip, özel gübrelenmiş bir tarlada yetiştirip, elle öğütüp, belli bir süre dinlendirip, gizli bir karışımla mı bu hamuru yaptınız.
İçindeki et için özel otlar üretip, büyükbaşları bunlarla büyütüp, özel vitaminlerle bu hayvanları destekleyip, İngiltere'den özel kasaplar getirip mi kestirdiniz? Don lastiği gibi uzatmayım, ama odunları hangi ormanda yetiştirdiniz?
Arkadaş...
Bu lahmacunun nasıl bir tadı var? Nedir yani?
Tanesi 4 YTL...
Yoksa benim dostumun kılık kıyafetine bakıp da hesabı dayadınız mı? Ayıptır, günahtır... Dostum 4 YTL ödeyip, milimetre milimetre yediği lahmacun midesine oturmuş. Bir daha oraya gider mi? Gitmez!
Bu olayın esnaflıkla alakası yok. Bunun iş ahlakı ile de alakası yok. Bunun kabul edilir bir yanı hiç yok! Zaten ‘Etik midir’ tartışmasına girmek bile istemiyorum.
Adapazarı'nda 1.25 YTL'den lahmacun satanlar kek mi? Adam gibi işini yapıp, adam gibi satıyorlar. Bu esnafların önünde saygı ile eğiliyorum.
Ancak Adapazarı'nda da böyle tatlı su kurnazı esnaflar var. Müşteri düştü mü, ‘Vur abalıya’ hesabı giydirirler.
Sonra?
“Sakarya halkı İzmit'te kaçıyor” Kaçar tabi dingil. Kim para verip de oyulmak ister? Kim parasıyla üzümlü kek olmak ister? Millet deli mi kardeşim?..
İnsanı zorla çıldırtıyorsunuz. Sonra, çok bilen ablalar köşelerinde; "O mu? Egosunu tatmin ediyor" der. Tabi ben tatminsiz biriyim yaaa... Burada kendimi tatmin ediyorum. Peki sen köşende ne yapıyorsun? Şimdi yazsam ayıp olur. Neysee... İnsanlık bizde kalsın.
Bir ayağı çukur da amca çıkar "Argo üslup kullanan hayvandır" der. Tabiii...
42 yaşında, 22 yıllık gazeteci, ulusal ve yerel gazetelere yıllarını veren bir hayvanım... Siz insan olun da, biz hayvan olalım. Ama bizler dürüst hayvanlarız. Bir yemek için yıllardır şakıyan insanlardan değiliz!
Öteki çıkar "Ben onu okumam" der.
Tabiii...
Tabiii okumazsın.
Çünkü sizin gibi ince hesap yapıp, köşe yazmıyoruz. Kaba Türkçe yazıyoruz, ama ince hesaplarımız yok!
Neysee....
Son söz yine esnaflara...
Bu Adapazarı esnafı, kazıkçıları aralarında barındırdığı sürece bu millet İzmit'e de gider, Van'a da gider. Siz de bütün gün Çark Caddesi'nde çekirdek çıtlatıp gezersiniz.
Dinozor amca ve arkadaşları
Bizde ki de şans yanii...
Her şehirde olduğu gibi, bizim şehirde de kaşıntısı tutan tonla dinozor var. Bu dinozorlar yetmiyormuş gibi bir de ithal dinozorlar ortaya çıktı.
Bu dinozor amcalar, sözde küçükleri bilinçlendirmek istiyor. Nasihat çekiyor. Bunu yaparken de “Eyy hayvan, kendine çeki düzen ver” demeyi de ihmal etmiyor.
Ahhh bee dinozor amca...
Kafana göre argo yazan bir insana “Hayvan” diyon, sonra da ekliyon "Köşe yazılarına dikkat etmeliyiz"
Olur dinozor amca, nasihatini unutmayacağım.
Biz argo yazsak da büyüklerimize saygımız ve sevgimiz vardır. Onları üzmek istemeyiz.
Ama siz büyüklerimiz de elinde dededen kalma Nagant ile ateş ederken, gençlerin elinde bazuka olduğunu unutuyorsunuz ( ! )
Anladık...
Bir ayağınız çukurda ve son son “Bir kaç kez sıkalım” diyorsunuz. Ama bize sıkacağınıza, gidin de bu memlekete hizmet etmeyenlere, soygunculara, hortumculara, hırsızlara sıkın.
Ama öyle ‘Saldım bayıra, Mevlam kayıra’ tarzı değil. Adam gibi, bu tiplerin adını yazarak. Belgelerle beraber sallayacaksınız.
Bu arada, bu kadar cevap hakkımızı kullanmama inşallah kızmazsınız. Ne de olsa ilk mermiyi siz sıktınız...
Hüseyin Cumalı hakkındaki diğer yazılar
|
= Resimli ilanlar
