Şu AKP'nin adalet kavramını anlamak mümkün değil…
Neden mi?
Anlatayım…
Eski Sağlık Müdürü Dr. Sedat Aydın, görevden alındıktan sonra Hendek Devlet Hastanesi'ne döndü…
İlçede bir de muayenehane açtı…
Mesai saatinde muayenehanede çalışmanın yasak olduğunu bile bile gitti muayenehanesinde çalıştı…
Devletten mesaisinin karşılığını aldığı saatlerde gitti muayenehanede hasta baktı…
Bir denetim sırasında muayenehanenin arka kapısından kaçarken tespit edilerek tutanak altına alındı…
Normalde hemen işlem başlatılması gerekirken 2004 seçimlerinde Hendek Belediye Başkanlığı'na, 2007 seçimlerinde AKP'den Sakarya Milletvekili aday adayı olan Sedat Aydın'la ilgili tutanaklar Sağlık Müdürlüğü'nde sumen altı edildi…
Adaletli yönetim bunu gerektiriyor herhalde…
….
Sabrediyorum, aramıyorum
Rehberlik Araştırma Merkezi Müdürü Yıldıray Çamdeviren'den ikinci kez bir elektronik mektup aldım…
Bir de normal postayla, bir bayan ismiyle gönderilen ve Çamdeviren'in mektubuyla aynı üslup ve içeriğe benzer bir mektup geldi…
Bu üç mektupta da ağır tahrik var…
Telefon numarası vermiş, aramamı istiyor…
Kendisi aramıyor…
Benim aramamı istiyor…
Beni kışkırtacak…
Ve istediği olacak…
Ancak, kararlıyım…
Sabırlıyım…
RAM Müdürü Yıldıray Çamdeviren'i aramayacağım…
..
Başkan Duran'ın ulaşım atağı!
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Duran ulaşım projesini açıklamış…
Minibüs ve dolmuşla hiçbir yerde ulaşım olmadığını söylemiş…
Duran'ın söylediklerini okuyunca, bunları sanki yeni belediye başkanı olmak isteyen biri söylüyor gibi geldi…
Oysa Duran tam 15 senedir belediye başkanı…
Göreve geldiğinde ki ilk icraatı da belediyenin otobüslerini satmak olmuştu…
Şimdi aradan geçen 15 senede ne değişti de, şehir içi ulaşımın otobüsle yapılacağını anladı?
15 yılda toplu ulaşımla ilgili ciddi anlamda hiçbir çalışma yapmayan, 72 model belediye otobüsüyle yolcu taşıtan Başkan Duran'ın bu sözleri ne kadar samimi?
Eğer dördüncü kez aday gösterilir ve seçmen kendisini tercih ederse o zaman samimi olup olmadığını anlayacağız…
…
Toplu sözleşme
Fıkra Kazım Şen'den…
Toplu sözleşme pazarlığından yeni çıkmış sendika başkanı,
salonda toplanmış isçilere ateşli bir söylev
çekmektedir:
- "Yoldaşlar! Yönetimle yeni bir sözleşme yaptık.
Bundan böyle haftanın dört günü daha çalışmayacağız!"
Kalabalık,
- "Yaşasııınn!" diye bağırır.
- "Çalışma saatimiz beşte değil, dörtte bitecektiiir!"
- "Yaşşaaaaaaa!!"
- "Çalışmaya dokuzda değil, onbirde başlayacağııızz!"
- "Helaaallll!!"
- "Maaşlarımız yüzde 150 artacaktıııırrr!"
- "Vaaaaaauuuuuvvvv!!"
- "Yalnızca çarşambaları çalışacağıııız!"
Bu sözün ardından derin bir sessizlik olur. Derken
arkalardan bir ses duyulur:
- "Her çarşamba mı?!!" Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
|