Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşanan skandalı tüm Türkiye duydu…
Bel fıtığından ameliyat olurken elektrik çarpan ve kalbi duran 24 yaşındaki genç kadının dramını Türkiye televizyonlardan izledi, gazetelerden okudu…
Yenihaber'in ortaya çıkardığı bu skandal, Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin durumunu bir kez daha gözden geçirmemize neden oldu…
Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Korucuk ve Merkez olmak üzere iki kampüste hizmet veriyor.
Hastanenin nasıl kötü yönetildiğini daha önce bir çok sizlere duyurduk…
Yemek, inşaat ve tıbbı cihaz alımlarıyla ilgili ihalelerdeki usulsüzlükleri belgeleriyle ortaya koyduk…
Haberler, yazılar belgelerle desteklenmiş olmasına rağmen bir güç sorumluları hep korudu…
Hastane yönetimindeki ihmallerin nasıl etkiler doğurabileceği ise kötü bir örnekle bir kez daha ortaya çıktı…
Bir genç kadın ameliyat masasında elektrik çarpmasıyla ölümle burun buruna geldi…
Kalbi duran kadın kalp masajıyla hayata döndürüldü…
Allah'tan ameliyat masasındaki genç bir kadındı…
Eğer 40 yaş üstü bir hasta olsaydı, elektrik çarpmasıyla duran kalbi masajla geri döndürmek mümkün olmayacak ve bugün biz çok daha büyük bir sağlık skandalıyla karşı karşıya kalacaktık…
Şimdi önümüzde yaşanmış bir olay var…
Sağlık Müdürü Hasan Bektaş olayla ilgili inceleme başlatılacağını söylüyor…
Genç kadının ailesi Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunacak…
Bense bu olayın da, daha önce Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki diğer olaylar gibi üzerinin örtülmesinden korkuyorum…
Her seferinde bir formül bulunup üzeri örtülen çirkinlikler gibi bu skandal olayın üzeri de örtülürse, emin olun kimse bu hastanede gönül rahatlığıyla bıçak altına yatmaz…
Bu nedenle bu olay gerektiği gibi soruşturulmalı ve sorumluları hak ettikleri cezaya çarptırılmalıdır…
Eğer genç kadının başına gelenlerden sadece "koter" sorumlu tutulur da, birileri kollanırsa Türkiye'de insan canının ne kadar ucuz olduğunu hep birlikte görmüş olacağız…
….
Genç bir işçinin çaresizliği!
Yeşil hastane binasının kapısından genç bir adam çıkıyor…
Gözü yaşlı, yorgunluktan, çaresizlikten bitkin bir hale gelmiş…
Eşi ölümden dönmüş…
Bel fıtığı ameliyatı için güle oynaya ameliyata giren eşinin yaşadıklarıyla sarsılmış…
Ağlayarak anlatıyor…
Adı Kadir Polat…
Ameliyat masasında elektrik çarpan genç kadının eşi…
30 yaşında…
Bir otomobil fabrikasında işçi…
Ailesi Muş'tan Arifiye'ye göçedip yerleşmiş…
Kendini, duygularını çok güzel ifade ediyor;
"Ameliyathane kapısında beklerken birden bir görevli çıktı. Yoğun bakımın hazırlanmasını talimatını verdi. Bir şeyler olduğunu hissettim. O an içimden bir şeyler koptu. Yolunda gitmeyen bir şeyler ve müthiş bir telaş vardı. Sonra beni doktorun çağırdığını söylediler. Bana eşimi, ameliyat masasında elektrik çarptığını, ancak endişelenecek bir durum olmadığını söyledi…"
Sözün burasında tekrar hıçkırıklara boğuluyor Kadir Polat...
Cep telefonunu çıkartıyor…
Elektrik çarpmasıyla eşinin bacağında oluşan büyük yarayı gösteriyor…
Sanırım 15-20 cm uzunluğunda, 5-6 cm genişliğinde bir yara…
" Kalbi durmuş, masajla zorla hayata döndürmüşler, bacağında bu büyük yara var, yoğun bakıma alıyorlar, bana göstermiyorlar, sonra endişelenme diyor. Nasıl endişelenmem? O benim canım, her şeyim. Doktor bana endişelenme diyor. Bir müddet sonra yoğun bakımdan telefonla konuşturuyorlar. Eşim bana iyiyim diyor. Biraz rahatlıyorum"
Genç işçinin konuşurken eşine olan sevgisi gözlerinden okunuyor…
Yarasına iyi bakılmadığını düşünüyor…
Hastane yönetiminin ilgisizliğinden yakınıyor…
Eşinin çektiği acıyı anlatırken tekrar gözleri doluyor, ağlayarak bu yaşadıklarının hesabını soracağını söylüyor…
Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunacak…
Genç işçi çaresizlik içinde, fabrikasındaki müdürüyle irtibat kurmaya çalışıyor…
"Bizim yaşadıklarımızı kimse yaşamasın diye, mücadele edeceğim" diyor…
Ağlıyor, ağlıyor…
Genç bir işçinin çaresizliğini izliyoruz…
O'na teselli vermekten ve duygularını kaleme almaktan başka bir şey gelmiyor elimizden… Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
|