Dün RAM'da bir engelli için hazırlanan iki farklı raporu yayınladık…
İlgililere yetkililere sorduk, "Yıldıray Çamdeviren'in arkasında durmaya devam edecek misiniz?"diye…
Cevabımızı beklemeye devam ederken engelli aileleriyle görüşmelerimiz devam etti…
Dün bir engelli babasından, bir engellinin eğitimle hangi noktaya gelebileceğini öğrendim…
Ömer Ali Kılıç…
20 yaşında bir spastik engelli…
Yüzde 92 engelli raporu var…
Babası, annesi büyük bir mücadeleyle Ömer Ali'yi öyle bir noktaya getirmiş ki…
Ömer Ali kendisi için özel olarak hazırlanmış bir bilgisayar aracılığıyla tüm duygularını anlatabiliyor…
Şiir yazıyor, kitap yazıyor…
İnternetteki engelli sitelerinin forumlarına yazılar gönderebiliyor…
Dün Ömer Ali'nin "Yaşadıkça" isimli siteye gönderdiği bir yazıyı okurken yüzde 92 engelli bir özürlünün eğitimle hangi noktaya gelebileceğini gördüm…
İnanın seçtiği kelimeleri okurken ben kendi payıma utandım…
20 yıllık gazeteciyim…
Bir o kadara yakın okul hayatım oldu…
Meramımı Ömer Ali kadar güzel anlatabildiğimi düşünmüyorum…
Ömer Ali'ye Yıldıray Çamdeviren'in başında olduğu kurum, "Engeli çok, hiçbir şey öğrenemez " diyerek olumsuz rapor veriyor…
Hiçbir şey öğrenemez denen Ömer Ali'nin forumda yayınlanan mektubunu dikkatinize sunuyorum…
Bakın bakalım, Ömer Ali neler öğrenebiliyormuş:
"Herkese merhaba…
Bu hafta sizinle, Sakarya'da yaşanan, engellilerin özel eğitim görebilmesi için, gereken raporu alamama sorununu konuşmak istiyorum…
Bundan yaklaşık altı, yedi yıl önce, Sakarya'da engelliler için, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi yoktu.
Bizde özel eğitim alabilmek için, ayda bir İstanbul, Ankara geziyorduk.
Bu durum, engelli ailelerini, hem manen, hem madden yıpratıyordu.
2000 yıllarından sonra Sakarya'da, rehabilitasyon merkezleri açılmaya başladı.
Rehberlik araştırma merkezi raporu, sağlık raporu alan tüm engelliler, rahatlıkla özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine gidebiliyordu.
Şu sıralar ise, rehberlik araştırma merkezi, kimseye rapor vermiyor.
Yani engellileri eve kapatmak, sosyalleşmelerine engellemek, kısacası engellileri, toplumdan soyutlamak istiyor.
Olayın, başka ilginç yönü de şu:
Ben %92 engelliyim, rehberliğe rapor almaya gittiğimde ‘Bunun engeli çok olduğu için, eğitim almasına gerek yok' diyip, rapor vermiyor, %50 engelli olan arkadaşım gittiğinde ise, engeli az görüp, rapor vermiyor. Bu rehberlik, ne istiyor?
Kimin hakkını, kime vermiyor?
Biz, Sakarya halkı olarak, bu işin peşini bırakmayacağız. Ama bu sorun, sadece Sakarya'nın olmamalı. Bu sorunla, tüm Türkiye mücadele etmeli. Bunun için, herkesten destek bekliyorum.
Lütfen, tüm engellilere sahip çıkalım.
Herkese sağlıklı engelsiz bir hayat diliyorum. Sevgi ve saygılarımla…
Ömer Ali Kılıç"
……….
Diş hastanesinde ebe başhemşire
Sakarya Sağlık Çalışanları imzalı bir mektup aldım…
Mektupta ilimiz sağlık yönetimindeki bir aksaklık dile getiriliyor…
Gerçekten de ilginç bir durum…
Çevre sağlığı teknisyeni, sağlık Memuru, ebe ve hemşire gibi sağlık kuruluşlarında çalışmaları gereken personel, hiç ilgisiz kurumlarda çalıştırılıyor…
Örneğin bir ebe Diş Hastanesi'nde başhemşire olarak çalışıyor…
Başka bir ebe Sağlık Müdürlüğü'nde yönetici, bir sağlık memuru Toyotasa Hastanesi'nde bilgi işlem yöneticisi olarak çalışıyor…
Sağlık kuruluşlarında personel sıkıntısı yaşanırken, personelin bu şekilde görevlendirilmesi kabul edilebilir bir şey değil… Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
|