Cihan Tasarim
 
   
 
 
Anasayfa
Haberler
İlçe Haberleri
Sakaryaspor
Ulusal Haberler
Sektör Haberleri
Dünya Haberleri
Spor
Kültür Yaşam
Video Haber
Köşe Yazarları
Gezelim Görelim
Röportaj
Resim Galerisi
İlanlar
Firma Rehberi
Önemli Telefonlar
İletişim
Röportaj
Gezelim Görelim
Son 5 İlan


 
= Resimli ilanlar
turizm
 
 
 
 
 
 
Son Yorumlar
Uçak'ın Ölümü ve Operasyon, Medya'da
Emlakçının. İntiharının alı kaplan ile Bi alakası. Bulunmamaktadır. Ko...
Yorumu Oku

Plaka Fiyatları El Yakıyor
AKAZIYA SATILIK TAKSI PLAKASI
sakarya akyazıda tıcari taksı plakası 110.000 tl pazarlık sünnettr :D
Yorumu Oku

Vali Yardımcısı Ballı'yı hangi sözü yaktı
haber
yalan haberler yapmayın o adam suçsuz.
Yorumu Oku

Karasu OSB Mahkemelik
Benimde orda yerim var .. 50 tl den yer alirim mail atın goruselim
Yorumu Oku


Tren Saatleri
 
Bu mektubu Vali Atak'a ithaf ediyorum!
Perşembe, 27 Kasım 2008

Köşe yazarı ve gazeteci için en mutlu olduğu an yaptığı haberlerle ilgili aldığı geri dönüşümlerdir…
Bir süredir RAM'la ilgili haberlerimiz ve köşe yazılarımızla ilgili öylesine geri dönüşümler geliyor ki…
Ne yazık ki bunlardan mutlu olamıyoruz…
Çünkü bir bölümü küfür ve hakaret dolu…
RAM Müdürü Yıldıray Çamdeviren ve arkadaşlarının gönderdiği her halinden belli bu geri bildirimlerin dışındakiler ise engelli ailelerinin çektiği çileyi anlatıyor…
İnternet sitemize gelen yorumları, olduğu gibi yayınlıyoruz…
Köşe yazılarına ve haberlere gelen yorumlarla internet sayfalarımız kendiliğinden forum sitesine dönüşmeye başladı…
Bu arada mail adreslerime de çok sayıda mektuplar geliyor…
İçlerinden birini, bu konuda gereğinden fazla sessiz kaldığını düşündüğüm Vali Hüseyin Atak'a ithaf ederek yayınlamak istiyorum…
Ciddi devlet adamlığını takdir ettiğim, şefkatli bir insan olarak tanıdığım Vali Atak'ın RAM'daki zulme seyirci kalmasını kabullenemiyorum…
Umarım aşağıdaki mektup kendisini hakarete geçirecektir….
Sayın Matur
Yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum ve maalesef yorum yazanları da hayretle…
17 yaşında down sendromlu bir kız kardeşim var…
17 senedir onunla hastanelerde okullarda, rehabilitasyon merkezlerinde birlikteyim.
Kardeşim 10 senedir Kanada Eğitim Uygulama okuluna gidiyor…
Aile olarak O doğduğu günden itibaren çok acı çektik ama asla isyan etmedik…
Sakarya'da okul olmadığı zamanları da biliyoruz…
Başka şehirlere tedavi için, eğitim için sabahın ilk ışıklarıyla minicik bir bebekle ve annemin gözyaşlarıyla geçirdiğimiz o günleri hafızam asla silemeyecek.
Şimdi sizin yazılarınıza yorum yazan beyefendilerin bizleri bu kadar hiçe saydıklarını görünce aslında çektiğimiz acıların hiç bir zaman bitmeyeceğini bir kez daha anlıyorum…
Ben kendim ve tanıdığım bir çok engelli ailesi adına şunu söyleyebilirim ki hiç birimiz rehabilitasyon meraklısı değiliz…
Hiç birimiz sadece canımız istediği için çocuklarımıza engelli raporu almıyoruz…
Hepimiz "Bu işi devlet yapsın, bizi yollarda süründürmesin, insanlardan hakaret işittirmesin, her sene hastane RAM kapılarında bekletmesin" diyoruz …
Ama maalesef bakanlar bizi değil, bizden pirim kazananları, bizi hiç yerine koyup rehabilitasyon merkezlerini cezalandıranları görüyor.
Kanada Eğitim Uygulama Okulu'nun Aile Birliği üyesiyim ve okul için oradaki bütün veliler gibi devletten fazla çalıştım…
Fakat devlet bizim çocuklarımıza maalesef resim öğretmenleri, beden eğitimi öğretmenleri, sözleşmeli öğretmenlerle eğitim veriyor…
Yanlış anlamayın öğretmen arkadaşları aşağılamak amacıyla söylemiyorum bunu…
Sağolsunlar onlar çok gayretli ama takdir edersiniz ki her işin bir uzmanı vardır benim çocuğumun nasıl bir eğitim alması gerektiğini bilmeyen personelle sekiz çocuk bir arada eğitim ne kadar gerçekçi olabilir ki.
Yorum yapan Mehmet adlı arkadaş demiş ki enerjinizi bunun için harcayın…
Gülmek isterdim kendisine ama maalesef ağladım halime…
Devlet bile benim çocuğumu eğitimi hakeden birey olarak görmüyor ki…
Yıldıray Çamdeviren görsün.
Bu şahsiyet belki kendine göre doğru yapıyor ama ben ve birçok engelli ailesinin ahını alıyor…
Farkında değil ülkenin başka bir yerinde olmayan uygulamayı Sakarya'da uygulamaya çalışıyor…
Bizleri dinleseydi bir kere, anlamaya çalışsaydı…
Belki bugün bu durumda olmayacaktık…
O bizi dinlemek yerine kurum sahipleriyle kavga etmeyi doğru gördü…
Onun doğrusu, saygı duyarım ama yöneticiler, kurum sahipleri ve müdürler kavga ederken olan bizim çocuklarımıza oluyor…
Yani filler oynaşırken çimler eziliyor…
Peki kim verecek benim kaybettiğim süreyi geriye…
3 gün sonra devlette diyecek ki "eğitim süren doldu al çocuğunu"…
Peki ben o zaman ne yapacağım alıp çocuğumu eve mi kapatacağım?
Onu hayata adapte etmeye, kendi başına da kalsa yaşamayı sürdürebilmesi için eğitmeye çalışırken beni eğitimden mahrum kılanları kimse cezalandırmayacak mı?
Yarın Babam Annem olmadığında belki ben de olmadığımda, devletin merkezlerinde ellerinden ayaklarından bağlanıp Fergusonlar'a haber mi olacak?
Kim koruyacak benim haklarımı?
Anlıyorum ki bu ülkede birey olmak zor engelli birey olmak iki kat zor…
Devlet kendini soyan kurumları kapatsın engelli aileleri gittikleri kurumları araştırsın ama lütfen bunu yaparken birilerinin üzerine basılıp canı yakılmasın…
Şu anda kardeşimin raporunu vermedikleri için RAM yöneticileri benim canımı yakıyor…
Birilerine laf yetiştirirken yorumcular benim canımı yakıyor…
Ben anladım ki bu engel bizimle yaşadıkça hayat önümüze daha çok engel çıkaracak…
Ve birileri maalesef at gözlüğüyle bakmayı asla bırakmayacak….
Size bizler için yaptığınız haberlerden dolayı binlerce kez teşekkür ederim ve kendini bilmezler adına da özür dilerim.
Saygılarımla
Bu yazı Down sendromlu kız kardeşim Vildan Ülker adınadır.
Kevser Köroğlu


Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar


Yorumlar (1)
RSS Yorumlar
1. 27-11-2008 19:59
Ağladıkça Gelecek Aydınlık Olacak
Doğru söze ne denir.  
 
Ben ilave olarak Anayasanın, yasaların vs. bilerin çoçuklarına, kardeşlerine verdiği haklardan ancak "gözleri olup görmeyen, kulakları olup duymayan, nasırlaşmış kalp(asla yürek değil, kalp)sahiplerinin" gasp eetiği haklardan bahsedeyim.. 
 
1. Anayasa Madde 61. Devlet sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirler alır. 
 
Soru: İntibaklar nasıl sağlanacak, evlere kapatılarak mı? 
 
2. İlköğretim ve Eğitim Kanunu Madde 1. İlköğretim, kadın erkek bütün Türklerin milli gayelere uygun olarak bedeni, zihni ve ahlaki gelişmelerine ve yetişmelrine hizmet eden temel eğitim ve öğretimdir? 
 
Soru: Özellikle sizihsel problemi olan bir öğrenciyi hangi ilköğretim müdürü kabul ediyor?  
 
2. İlköğretim ve Eğitim Kanunu Madde 12. Mecburi ilköğretim çağında oldukları halde zihnen, bedenen, ruhen ve sosyal bakımdan özürlü olan çaçukaların özel eğitim ve öğretimi sağlanır. 
 
Soru : Sayın Müdür Bey okuma yazma biliyor mu? Okuma biliyorsa okuduklarını kavrama, algılama ve yorumlama yeteneğine sahip midir? 
 
Mesleki Eğitim Kanunu Madde 39. Bakanlık özel eğitime muhtaç kişilere.... kurslar düzenler.... 
 
Soru : Hangi bakanlık? Bakanlık bakmakla, seyretmekle yetiniyor. 
 
Yazacak çok madde ve soru var ama bir kaçını sıralayayım... 
 
MEB teşkilat ve görevleri hakkında Kanun madde 3 
 
Milli Eğitim Temel Kanunu madde 4, madde 5, madde 8 
 
ve istemediğiniz kadar yönetmelik maddesi ve genelge... 
 
Hepsini kaldırın çöpe atın... Var ama uygulanmıyor.... 
 
Ağladıkça rahatlayıp, ağladıkça umutlanacağız...
Yazar Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır (Misafir)

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
E-Posta
Web Site
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum

Yazdır E-posta
 

 
 
© 2008 Sakarya Gündem Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur. Tasarım: Cihan Tasarım