|
Gazetelere bakarken Yeni Sakarya Gazetesi'nin manşetini görünce “Haberi iyi atlamışız. Zeki Abi yine klasını konuşturmuş” diye içimden geçirdim.
Neydi o manşet?
‘Ve Duran veda etti!’
Gazetenin haberine göre, Başbakan Erdoğan ile İstanbul'da bir araya gelen Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Duran başkanlığa veda etti. Yine habere göre, Duran, yerel yönetimlerden sorumlu danışmanlar kadrosunda yer alacak. Başkan Duran, “Size vedaya geldim” derken, Başbakan Erdoğan ise, “15 yıl içerisinde Sakarya'ya ve partimize büyük hizmetler verdiniz. Bundan sonra bir parti neferi olarak sizden farklı şekillerde yararlanacağız”
Haberi yazan editör, 'İddia' veya 'İleri sürüldü' gibi haberde açık kapı bırakacak cümlelere yer vermemiş. Gayet net bir şekilde “Duran veda etti” diyor.
Haber merkezimiz bu haberin doğruluk payını araştırırken, aynı anda Büyükşehir Belediyesi'nden e-mail geldi. Duran'ın görevinin başında olduğunu belirten e-mail’den bir kesiti isterseniz sizinle paylaşayım...
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Duran, “Aziz Duran olarak, benim Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na veda edip-etmeme kararını tek başına vermem söz konusu olamaz. Bu kararda en zor zamanlarda bizlere olan güvenini, desteğini esirgemeyen Sakarya halkı, mensubu bulunduğum AKP ve liderimiz Sayın Recep Tayip Erdoğan’ın elbette birinci derecede hakları vardır. Yarım kalan işlerimizi bitirmenin ve şehrimizi nakış gibi işlemenin sevdasıyla inançla, azimle ve heyecanla başkanlık görevimizi sürdürüyoruz”
Gazete “Gitti” diyor…
Duran “Gitmedim” diyor…
Geçen hafta 'Elveda Duran' diye 3 köşe yazısı yazdım.
Bu yazıları özetlersem, Başkan Duran'ın 15 yıldır oturduğu makam koltuğuna artık veda etmesi gerektiğini söyledim. Hatta Duran’ın, büyük umutlarla Ankara'ya gönderdiğimiz, ama bize hayal kırıklığı yaşatan vekillerin yerine Başkent'e gitmesi gerektiğini de savundum.
Hala da sözümün ve yazımın arkasındayım. Dik duruyorum ve Başkan Duran'ın kendi isteğiyle adaylıktan çekilip, milletvekilleri seçimlerinde aday olması gerektiğini savunuyorum.
Seçilir veya seçilemez… Aday olur veya olamaz… Bu başka mesele...
Hizmet ve çalışmalarına güveniyorsa, bence Duran'ın bunu yapması gerekir.
İşte bu noktada bir kez daha “Elveda Duran” diyorum, ama bunu ‘Ben’ diyorum...
Ben, “Elveda Duran” derken kendi fikrimi söylüyorum. Bu benim bakış açım. Ancak dünkü Yeni Sakarya Gazetesi'nin 'Ve Duran Veda Ett ' manşeti çok farklı bir olay...
Bakın...
Kimseye gazetecilik dersi verecek halim yok. Hele hele yılların gazetecisi Zeki Aydıntepe'ye bu konuda söz söyleyecek halim hiç yok. Baba dostum Zeki Abi bu konuları iyi bilir…
Ancak bir haberi haberken habere konu olan kişinin kendi açıklaması olmadığı takdirde hiç değilse haber 'İddia' veya 'İleri sürüldü' şeklinde verilir. Kaldı ki, Başkan Duran ile Aydıntepe'nin dostlukları çok eskiye dayanır. Hatta Aydıntepe zamanında Duran'a başkan vekilliği bile yaptı.
Hal böyle iken dünkü bu haber için Başkan Duran'a bir 'Alo' denmesi gerektiğini düşünüyorum.
“Bize böyle bir duyum geldi Sayın Duran, siz ne diyorsunuz?” mutlaka denmeliydi.
Gerçi Duran'ın çevresindeki çok bilenleri aşıp da başkanla konuşmak nerede ise imkansız. Öyle Duran'a ulaşıp da soru soracak kapasitede gazeteci bence yok. Haaa.. Bildiğim birkaçı var, ama onlar gazetecilik yapmak yerine yağcı dükkanı açsalar daha iyi olur.
Neyse... Duran'a ulaşılamasa bile o haberin en altına dip not olarak, “Duran'ı aradık, ama kendisine ulaşamadık” diye bir cümle düşülebilirdi…
Şimdi birileri, “Duran'ın başkanlıktan gitmesi için yazı yazan Cumalı, neden gazetenin haberini eleştiriyor” diye de düşünebilir. Böyle düşünenlere 'Sapla samanı ayırt edin' derim.
Yıllarca içtiğiniz suyun ayrı gitmediği bir insanın zor döneminde “Böyle bir olay var. Ne diyorsun?” diye sorarak, kişiye cevap hakkı tanımazsanız, benim gibi dingilin biri çıkar, “Bu kente 15 yıl iyi veya kötü hizmet veren başkana kimse belden aşağıya vuramaz” der.
Benim bakış açım bu... Bu kentte bunu ister kabul edin, ister bana dingil deyin…
Ama ben, biz gazetecilerin de artık değişmesi gerektiğine inanıyorum. Belli değerlere hep birlikte sahip çıkmamız gerektiğini savunuyorum…
Son sözüm mü?
Elveda Duran... Elveda...
Hüseyin Cumalı hakkındaki diğer yazılar
|
= Resimli ilanlar
