Aziz Duran'ın şansı döndü mü? |
Çarşamba, 07 Ocak 2009 |
Son günlerde ortalıkta şöyle bir hava var…
"AKP, Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na tekrar Aziz Duran'ı aday gösterecek, çünkü mevcut aday adayları Duran'ın şansını arttırıyor"
Nereye gitsem, hangi sohbet ortamına katılsam bu veya buna benzer bir cümleyi mutlaka duyuyorum…
Başbakan Erdoğan'ın seçimi riske atmamak adına, aday adaylarından birini aday göstermek yerine Duran'la yola devam diyeceğine inanılıyor…
Duran-Gökçek benzetmesi yapılarak bir yargıya varılmaya çalışılıyor…
"Kamuoyunda onca tepki alan Melik Gökçek aday gösterildiyse Duran da haydi haydi aday gösterilir" deniyor
Bu düşüncedeki insan sayısı giderek artsa da ben bu fikre katılmıyorum…
Bir kere Gökçek ve Duran kıyaslaması çok yanlış…
Gökçek'in aday gösterilmemesi durumunda AKP'de kalması mümkün değildi…
Ya bağımsız aday olur, ya da bir başka partiye geçer AKP'nin seçim kaybetmesini sağlardı…
Duran'ın böyle bir şey yapması söz konusu değil…
Başkan Duran en başta aday gösterilmese bile AKP içinde bir nefer olarak çalışacağının mesajını verdi…
Bunu da içten bir şekilde söylediğine inanıyorum…
Duran aday gösterilmese AKP'den ayrılmak yerine, AKP içinde bir başka görev bekleyecektir…
Başbakan Erdoğan da kararını bunu göz önünde bulundurup verecek…
Erdoğan son kararını verirken Duran'la 15 yıllık ilişkisine de şöyle bir bakacak…
Ben bu ilişkinin de Duran'ın önündeki en büyük engel olduğunu düşünüyorum…
Şunun farkındayım…
Mevcut diğer 9 aday adayı Başbakan Erdoğan'ın kafasındaki Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı değil…
Bu yüzden kararını veremiyor, geciktiriyor…
Son istişarelerini yapıyor…
Dün akşam milletvekilleriyle görüştü…
Muhtemelen Sakarya'yla ilgili danışacağı başka kişilere de düşüncelerini soracak…
En son MYK toplantısında Sakarya masaya yatırılacak…
Ardından son karar yine Başbakan'a bırakılacak…
Son olarak şunu belirtmek istiyorum…
Bu tabloda halen Başkan Duran adaylığı sürpriz olarak görülmelidir…
Bir düzeltme
Önceki gün köşemde "MHP'nin küskünleri" ile ilgili bir bölüm yazmıştım… Bu yazımda bazı hatalar yapmışım…
Bir okurum yanlışlarımı düzeltti.
Özür dileklerimle aktarıyorum.
"5 Ocak 2009 tarihinde MHP'nin küskünleri ile ilgili yazmış olduğunuz yazınızda bazı yanlışlar olduğunu haddim olmayarak söylemek istiyorum.
2004 yılındaki olağan üstü kongre için imza toplamak Tuğrul Bey için değil Ramis Ongun için yapılmıştır.
O tarihte Tuğrul Bey kendi siyasi partisinin resmi olarak genel başkanıydı.
Ayrıca, Tuğrul Bey'i şimdi milletvekili koltuğunda otururken başkalarının cezalandırılması şeklindeki ifadenizden Tuğrul Bey'in vefasızlık yaptığı gibi bir izlenime bizi sevkettiğinizi düşünüyoruz.
Oysa Türkeş adıyla vefasızlık yan yana gelmez…
Bir vefasızlık varsa bu Tuğrul Bey'i destekleyenlerin onu yalnız bırakması yönündedir."
Saatler geri alınacak
Temel "saatlerin geri alınacağı" yolundaki
kararı duyunca, evdeki bütün saatleri toplayıp, satın aldığı saatçiye gitmiş "Ula Tursun, saatler geri alınacakmış, senden aldığım saatleri geturdum, geri alacasun daa.." demiş
Dursun düşünmüş düşünmüş "Ula Temel, saatlerin geri alunacağu yolundaki hükümet kararı -1 saat geri alınacak- şeklindedur. Ben 1 tanesini geri alırım, öbürlerini almam" diye cevap vermiş.
İnternetten Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
|
|
|