|
Bırakın yağcılığı da icraat yapalım |
|
Perşembe, 22 Ocak 2009 |
|
Türkiye Cumhuriyeti'nin başındaki en büyük isim yani Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ay sonunda Sakarya'ya geliyor.
Kısaca hatırlatmak gerekirse Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Sakarya'ya uzak bir isim değil. Gençlik yıllarını Sakarya’da geçiren Cumhurbaşkanı Gül'ün ilimizde yakından tanıdığı birçok isim de bulunuyor. Hükümetin çeşitli kademelerinde iken Sakarya'ya gelen Gül, bu kez ilk defa Cumhurbaşkanı olarak ilimize gelecek.
İşte size fırsat...
Mis gibi fırsat...
Sakarya'da birçok dostu ve arkadaşı olan Cumhurbaşkanı Gül'ün gelişini değerlendirelim.
Bari bu kez yağcılık yapmayalım ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den ilimizin sorunlarına destek olması için yardım isteyelim.
Öyle şirin gözükme yarışını bırakın...
Öyle el ovuşturarak yağcılığı da bırakın...
Öyle 'Tabi efiimmm' türü yaklaşımları da bırakın.
Saygıda, misafirperverlikte kusur etmeden Cumhurbaşkanı Gül'den isteklerde bulunalım...
Mesela...
Sakarya Üniversitesi artık bize yetmiyor. Üniversitenin kapasitesi doldu ve bundan sonra öğrenci alırsa kalitesinden ödün vermesi gündeme gelebilir.
İşte size fırsat...
Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman'nın da daha önceden dediği gibi ikinci bir üniversite kurulması için destek isteyelim. Sakarya eğitim yuvası olsun. Buraya gelecek olan öğrencilerle beraber esnaf daha fazla kazansın.
Yahuuu yıllardır ekmeğinizi yediğiz, ailenize baktığınız, kıçınızı yaydığınız Sakarya kazansın.
Sakaryaaaaa!
Mesela...
17 Ağustos depreminde yıkılan veya ağır hasarlı olduğu için yıkılarak yerine prefabrik yapılan okullar için destek isteyelim. Cumhurbaşkanı Gül istesin en az 5 okul temeli attırır. Sakarya'da gençlik yıllarını geçire Cumhurbaşkanı, çatısı akan prefabrike okullarda eğitime destek vermeyecek de neye destek verecek?
Cumhurbaşkanı isterse bu sorun kökünden hallolur.
Prefabrik okulların kaldırılması için işte size fırsat...
Arkadaş...
Bu kentte sanayicinin derdi çok...
Bu kentte işsiz çok...
Bu kentte çiftçinin sorunu çok...
Bu kente insanları bağlayacak bir sosyal yaşam bile yok...
Şimdi diyeceksiniz ki, Cumhurbaşkanı hepsiyle ilgilenemez ki...
Doğru...
O zaman 2. üniversitenin yapılması ve prefabrik okulların kaldırılması için destek isteyelim. Sonra diğer sorunlar için yine destek isteriz. Bana kalsa ben bütün sorunlar için destek isterim. Gençliğinin bir bölümünü Çark Caddesi’nde gezerek, Bulvar'da dolaşarak, Sapanca Gölü’nün suyundan içerek geçiren Cumhurbaşkanı Gül'den kentimin sorunları için yardım istemeyecem de, kimden isteyecem?
Ama bizimkileri ben bilirim... Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün canını sıkmamak için ağızlarını açmazlar. Şirin şirin gülerler. Sıkıntılarını aksettirmek istemezler... Ama kendileri de bu sıkıntılara bir türlü çözüm bulamazlar…
Şimdi size soruyorum...
Gelene sıkıntıları anlatmazsınız, Ankara'ya gidip kentin dertlerine çare aramazsınız; bu kent işsizlikten, dar gelirli ailelerin feryatlarından, ekonomik durumu olmayan insanların sahip olduğu orta hasarlı binalardan, sosyal ve kültürel anlamda perişanlıktan, iş adamlarının işçi çıkartmalarından kurtulmaz.
Nasıl olacak bu iş?
Arkadaş...
Bari bu kez bu fırsatı değerlendirin de kentin bütün ileri gelenleri olarak sorunları Cumhurbaşkanı'na iletin.
Uzun lafın kısası beyler...
Bırakın yağcılığı da icraat yapalım.
Hüseyin Cumalı hakkındaki diğer yazılar
|
|
|
= Resimli ilanlar
