Yine tutturdum bir yalelli gidiyorum… Ama dile getirdiklerime 'Abartıyorsun ' diyen yok.

Bugünle beraber 3 gündür 'Benim Sakaryam bunları hak etmiyor' diye buradan kıçımı yırtıyorum. Sakarya'yı taşıyacak proje ve yeni atılım, açılımlar yok, diyoruz. Yazıyoruz ama klasik, biz yazıp biz okuyoruz.  Olsun... Gün gelir birilerinin burnuna bu yazdıklarımızı dayarız.

Aslında bu beylerde Sakarya ruhu yok. Böyle bir ruhları ve vicdanları olsa, kamuoyuna sundukları proje ve atılımları tartışırdık…

Ama nerede o günler?

Şöyle yerel basının son yıllardaki manşetlerine ve haberlerine bir bakalım.

Orta hasarlı binalar halen onarılmayı bekliyor. Bir deprem olsa bu binalarda ölenlerin vebalini kim ödeyecek?

Prefabriklerde yaşayan vatandaşlar, ölmemek için yaşam savaşı veriyor.

Yeni yerleşim bölgesinde sosyal ve kültürel hiçbir aktivite yok.

İşsizler ordusuna Sakarya'da her gün yeni birlikler katılıyor.

İstanbul ve Ankara'ya yakın olan Sakarya, neden İzmit gibi gelişmedi?

Büyük firmalar vergilerini İstanbul'a yatırıyor.

Millet alışverişe neden başka illere kaçıyor?

Daha sayayım mı? Heee...

Katlı Pazaryeri esnafı işsizlikten yine isyan etti...

Çark Caddesi'nde kiralar aldı başını gitti, ama iş yok.

Üniversitelilere makyajlı orta hasarlı binaları kiraya veriyorlar.

Sakarya Nehri ve Sapanca Gölü kirlilik kurbanı...

Eğitimde sınıfta kaldık.

Bunlar ve bunlar gibi Sakarya'nın kronik sorunlarını yazmaktan yıllardır gazeteler bıktı. Halk

da bıktı. Biz de bıktık. Ancak herkesin bıktığı bu eksiklikler zincirinde kaybeden Sakarya oluyor.

Sonra?

Sonra Sakarya ile beraber hep beraber kaybediyoruz...

Neden...

Vekiller...

Sakarya Valiliği...

Büyükşehir Belediyesi...

İl Özel idaresi...

SATSO...

SESOB...

diğer kurum ve kuruluşlarının yanı sıra diğer bütün oda, dernek, sivil toplum örgütleri ve iktidar partisi olan AKP'nin başındaki beyler işin hakkını vermedikleri için...

Atanırken ve seçilirken yakaladıkları heyecanlarını, zaman içinde 'Amannn bu memleketi ben mi kurtaracam ' tarzında gevşedikleri için...

Sakaryam kaybediyor.

Sakaryalım kaybediyor.

Sakarya'yı yöneten, ekonomisine yön veren, takım faça davetlerde gezen, gazetelerde zaman zaman boy gösteren, üç üyesi olsa bile bir yerin başkanı veya temsilcisi olan, kısacası bütün makam sahibi beylere soruyorum…

Gece yatağa yattığınız zaman rahat uyuyabiliyor musunuz?

Hani insanın kendi vicdanı denilen o yüce duyguyla beraber, "Yaaa arkadaş bu kentte belli bir yere geldim. Para kazandım. Ailemi de bakıyorum... Ama bu kentin kalkınması, hak ettiği yere gelmesi için ben ne yaptım. Daha ne yapabilirim" diye soruyor musunuz?

Aklımdayken hatırlatayım. Bazıları pişkin olabilir. İşte bu pişkinler bugüne kadar sormadılarsa hiç değilse bu gece kendi vicdanlarına bu soruyu sorsun...

Sorsun da...

Olmayan şeye nasıl soru soracaklar, işte ben onu kestiremiyorum!..

İlk Yorumu Siz Yazın

Yorum Yaz

Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun. Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
E-Posta
Web Site
Başlık:
BBCode:
Yorum:
Güvenlik Kodu:*
	Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum