|
Dün 23 Nisan'dı…
Atatürk Stadı'ndaki kutlama törenlerinin coşkulu geçmesi için bu yıl ilköğretim okullarının kendi törenleri iptal edilmişti…
Bu yüzden tribünler geçmiş yıllara oranlar biraz daha kalabalıktı…
Ancak 23 Nisan coşkusunu yaşamak için Stadı dolduran Adapazarlılar pislik içindeki tribünlerde oturmak zorunda kaldılar…
Protokol tribünü de tam bir pislik içindeydi…
Koltukların üzerinde bir karış toz, yerler belki sezon başından bu yana temizlenmemiş…
Yenilip de yerlere atılan çekirdek kabukları neredeyse gübre haline gelecek…
Öyle çok titiz biri değilimdir…
Temizlik hastalığım da yoktur…
Ancak o pislikte oturup, gösterileri sonuna kadar izleyemedim…
Futbol maçları için temizlenmiyorsa, insan orayı 23 nisan hatırına bir temizletir…
Kimin sorumluluğunda bilmiyorum…
Ancak bu ayıp bu şehrin ayıbıdır…
23 Nisan bayramını şehrin protokolü, şehrin insanları toz toprak içinde seyretmiştir…
Törenlere gelince…
Ses düzeni, galiba sesler duyulmasın diye konmuş…
Örneğin saygı duruşu komutunu kimse anlamadı ve 23 Nisan töreninde şehitlere, Atatürk'e saygı duruşunda bulunulmadı…
Ses sisteminin azizliği yüzünden İstiklal Marşı komutu verilirken de bir karışıklık yaşandı…
Milli Eğitim Müdürü Murat Yazıcı'nın konuşmasından da tek kelime anlamadık…
Böyle bir organizasyon için kurulan ses sistemi çok güçlü olmalı ve defalarca test edilmeliydi…
Törenden sorumlu Milli Eğitim Şube Müdürü'nün kravatsız, gömlekli ve lakayt hali aslında törenin gidişatının ipucu olarak algılayabilirdik…
Tören geçişi ve gösteriler sırasında gördük ki, öğrenciler geçmiş yıllarla kıyaslandığında törene hiç de hazır gibi görünmüyordu…
Galiba Vali Hüseyin Atak'ın iyi niyeti ve sakin hali suiistimal edilmişti…
Vali Nuri Okutan dönemi olsaydı, O Şube Müdürü statta buram buram terler, öğrenciler de çakı gibi olurdu…
Bazı yöneticilere sanırım Okutan gibi bir Vali gerekiyor…
…
Bizim vekiller de davayla meşgul!
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Şaban Dişli parti olarak, kapatma davasıyla ilgili savunmaya odaklandıklarını söylemiş…
Gerçekten de bizim Milletvekillerini son dönemde ortalıkta görmeyince ben de merak etmiştim…
Bu açıklama sonrası rahatladım!..
Hep birlikte partiyi savunmak için çalıştıklarını öğrenmiş olduk!..
Şaka bir yana, bu kapatma davası sonrası bizim vekillere bir haller oldu…
Neredeyse hiçbiri ortalıkta yok…
Resmi daireler kampusunun ihalesini bir başka ilin milletvekilinin kardeşi bozuyor, bizimkilerden ses seda çıkmıyor…
Şeker Fabrikası'nı 45 milyon dolara alan yönetim, üstün becerisiyle borçlarını 110 milyon YTL'ye çıkartıyor…
Bizim vekillerden yine ses yok…
Şeker'in arazisi elden gidiyor…
Vekiller yine sessiz…
AKP'li Büyükşehir ve Merkez Belediye mahkemelik oluyor…
Her gün gazete manşetlerinden birbirlerine ateş ediyorlar…
Vekiller görmüyor, duymuyor…
Gar Meydanı rezaleti çözülemedi…
Gitgide mesele içinden çıkılmaz bir hal alıyor…
Bizim vekilleri gören yok…
Bu konuda fikirlerini duyan, eden yok…
23 Nisan kutlanıyor…
Vekiller yine yok…
Neyse ki şeref tribününe vekillerin vekili, vekil aday adayı geliyor, onları temsil ediyor…
Bu ilin insanı, vekilini de arasında görmek istiyor…
Ne zaman görür acaba Sakaryalı vekilini yanında?
Savunma ne zaman biter acaba?
Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
|
= Resimli ilanlar
