Sakaryaspor’un sıkıntısı seri galibiyetler elde edememek. Bu sıkıntının giderilmesi için sahada oynayan oyunculardan önce yapılması gerekenler var. Ancak görmezden geliyoruz.
Takımın içinde bulunduğu durum ortada. Şehir suskun. Neler yapılacağının tartışılacağı yerde umursamaz bir tavır var. Herkes kendi derdine düşmüş durumda. Siyasiler oy peşinde. Yaklaşan yerel seçimler öncesi görevde olan seçilmişler bile kaygı taşımıyor.
Şehirde yaşayanlar Sakaryaspor’u konuşma gereği bile duymuyor. İstisnalar elbette var. Ancak düşünen ve tartışanların sayısı artmazsa vay halimize.
Takımın yönetimi ile direk ilgili kişileri sormayın gitsin. İki laflarından birisi para. Eğer paradan bahsetmiyorlarsa kendilerine yöneltilen eleştirlere cevap vermek için gerekli zemini oluşturmak için vakit harcıyorlar.
Oysa yönetemeyenleri eleştirmek usç olmalı. Takıma getirilen oyuncuların hesabı sorulmamalı ve onlar yaptıklarının yanına kar kalacağı günü beklemeli.
Sakaryaspor ligde kalma savaşı vermesi gereken bir dönemde gündemin ilk maddesi olamıyor bir türlü. Yönetemeyenlerin derdi takımı ligde tutmak olmayınca geriye kalanlarda umursamaz bir tavır içine giriyor doğal olarak.
Düşünün futbol tarihindeki yeri konuşulan, tartışılan ve taraflı-tarafsız herkesin parmakla gösterdiği Sakaryspor ligde kalma savaşı veriyor. Etrafında kimse yok. Sakaryapor’un sadece adı kurtulmak için savaş veriyor. Takımın büyüklüğünden payelenen hiç kimse bu durumu umursamıyor.
Hafta sonu çok ama çok önemli bir karşılaşma var. Erciyes maçı bir anlamda ölüm kalım maçımız. Allah korusun puan kaybı halinde… Dar ağacında kendi sehpamızı tekmelemiş olacağız. Ne birliktelik çağrısı ne de bir önlem düşünülmüyor.
Sakaryspor’u yönetenlerin topluma yol göstermesi ve önderlik yapması gereken dönemde kabuğuna çekilmesi anlamsız geliyor.
Can çekiştiğimiz bir dönemde umursamaz tavrımız ve kenetlenemememiz sonumuz olacak. Bu şartlarda kazanmak ancak mucize ile gerçekleşir. Güven Hasbaş hakkındaki diğer yazılar
|