Pazar, 15 Mart 2009 |
Başlığımıza uygun olarak soruyu hemen soralım ve devam edelim.
Sapancaspor mu?
Harmanlıkspor mu?
Şekerspor mu?
Garajlar Taç spor mu?
Belediyespor mu?
Var mı aranızda Belediyespor diyen?
Futboldan ve Türkiye liginden örnekleyelim.
İstanbul Büyükşehir Belediyespor..
Bu ismi duyunca aklınıza futbol mu geliyor?
Beşiktaş-Fenerbahçe-Galatasaray’ın olduğu ve Türkiye’nin her yerinde taraftarı olan bu takımların bulunduğu ilin Büyükşehir belediyesi, milyonlar harcayarak takım kuruyor.
Sanki İstanbul’da futbol takımı yok, sanki İstanbul halkı futbola hasret.
Bu işi yürütebilmek için bir de Spor A.Ş si var.
Bu A.Ş. başka bir takıma hatırı sayılır bir rakamı da hibe ediyor.
Oyuncular bir yılda tüm belediye çalışanlarının aldığı parayı alıyor. Oynadığı maçlarda seyirci sayısı 50 yi geçmiyor.
Bu arada aynı belediyenin işçileri maaşlarını alamadıkları için protesto gösterisi düzenliyor, ve yine bu belediye öğrencilerin burs paralarını ödemiyor.
Ne o, İstanbul Büyükşehir Belediyespor Türk futboluna katkıda bulunuyor.
…………..
Gelelim ilimize ve basketbola.
Merkez Belediyespor ve Büyükşehir Belediyespor, basketbola hizmet için birbirleriyle anlaşmalı yarış halindeler.
Üstelik mahalli ligde kategorilerinde (A) ve (B) isimli 2şer takımla katılabiliyorlar.
Yazının başında isimler vererek soru sordum. İyi düşünün.
Belediye temsil ettiği beldenin gençliğine spor yapabilmesi için hizmet vermek gibi bir anlayış sahibi olmak zorundadır.
Ferdi branşlarda yetenekli, başarılı ilimizi Türkiye hatta ülke sınırları dışında başarı ile temsil edip, derece yapabilecek oyuncuları sahiplen ve gereken tüm desteği ver.
Takım oyunlarına gelince, orada dur.
Belediye olarak senin seyircin olmaz kardeşim.
Belediye demek siyaset demek. Siyaset yandaşlara çalışır.
Basketbolu örneklemeye devam edelim. Bu branşta bir şeyler yapmak isteyen takım yetkilileri ile görüş, ve ciddiyetine inandığın takımlara her türlü desteği ver.
Niye onlara destek vereyim kardeşim, ben yaparım diyorsan, senin amacının spor olup olmadığı konusunda şüpheye düşerim.
Üstelik iki belediyenin de aynı branşta takım kurarak hem de (A) ve (B) takımları ile mahalli lige iştirak etmeleri işin en komik yönü. Aynı belediyenin (A) ve (B) takımlarının final oynadığını düşünün.
Tam bir komedi değil mi? Hem de başka yerde benzeri de yok.
Sporu siyaset amaçlı yaparsan böyle olur maalesef. Aslında bu (A) ve (B) leri daha geliştirerek (K) ye kadar gidebilirler. Siyasi mantıkla 1 oyuncu 4 oy demek nasıl olsa.
İşin ağlanacak yönü ise belediyelerin turnuvaları. İsme dikkat edin “İller arası turnuva”
Birkaç aynı parti belediye turnuva tertipliyor ve eğleniyor. Sonrasında ise yerel gazetelerde manşet haber “Madalyaları Topladık” 4 altın 2 gümüş 3 bronz.
İller arası turnuvada altınlar dağıtılıyor. Sizin anlayacağınız altın günü yapıyoruz.
Yine dönelim yazının başına. Belediye bu saydığım Sakaryanın çok eski ve seyircisi olan takımlarına eşit biçimde destek vererek bu işi yapsa ne olur?
Bu takımların yöneticilerinin amaçları spor olduğu için böyle “Altın” günlerine katılmaz.
Bir de işin harcama yönü var. Harcadıkları kadar fatura alırlar.
Çünkü onlar yıllardır ceplerinden ve spor sevdalılarının desteklerinden harcıyorlar.
Benden topladıkları para ile bana karşı takım yapıp gönül eğlendirmiyorlar.
Levent Hamzaoğlu hakkındaki diğer yazılar
|
|
|