|
Onlar hepimize emanetti…
Mine ve Fatma yetiştirme yurdunda öldüler…
Emanetlerimizi koruyamadık…
Bir gece uykularında, belki yaşlı gözleriyle ıslattıkları yastıklarında uyurken ölüme yakalandılar…
Onlar, hepimizin gözü önünde can verdiler…
2 genç beden, yanarak yok oldu…
İhmal, şu, bu…
Araştırılacak…
Onların ölümünde sorumlular varsa mutlaka bulunacak…
Belki de cezalandırılacaklar…
Bu Mine'yi, Fatma'yı geri getirmeyecek…
Çok acı ama gerçek bu…
Ama acı olan bir başka şey var…
Çok daha büyük bir acı bu…
Beni utandıran bir şey bu…
2 gündür bunu düşünüyorum…
Bir yurt binası yanıyor…
2 genç kız, daha hayatlarının baharındayken yanarak can veriyor…
Bu konu haber olarak medyada yer alıyor…
İnternet sitemizden her haberin ne kadar okunduğunu izlememiz mümkün…
İşadamı Engin Pekşen'in intiharı kadar, Sedat Peker'in annesinin vefatı kadar Mine ile Fatma'nın ölümü bizi ilgilendirmemiş…
Serdivan'da işlenen aşk cinayeti, Mine ve Fatma'nın ölümünden çok bizim insanımızın daha fazla ilgisini çekmiş…
Akyazı'da 2 kişinin öldüğü kanlı çatışmanın haberi, şehrin merkezinde yanan 2 bedenden daha fazla okunmuş…
Mine ve Fatma…
Yetiştirme yurdundaydılar…
Diğer adıyla kimsesizler yurdunda…
Öldüler…
Yanarak…
Öldüler…
Kapalı bir odada, kurtarılmayı beklerken yandılar…
Öldüler…
Kimsesizler yurdundaydılar…
Kül oldular…
Öldüler…
Haberlerini okumak için de kimseleri olmadı…
Sitemizin günlük raporlarını okurken anladım ki ölünün de zenginini, güçlüsünü seviyormuşuz…
Mineler, Fatmalar yanmış, ölmüş…
Kilitlenmişler, yanmışlar, ölüme terk edişmişler…
Kimin umurunda?…
Mine ve Fatma…
Biri 14 diğeri 17 yaşındaydı…
Hayat öyküleri acılarla doluydu…
Kimsesizler yurdunda yaşıyorlardı…
Yaşarken de kimsesizdiler…
Ölürken de…
Hayat bu işte…
Biz ölünün de, zenginini ve güçlüsünü seviyormuşuz…
Ne acı değil mi?
Mine ve Fatma'ya rahmet diliyorum…
…
Bu soruların cevabını verin!..
Mine ve Fatma…
Murat Soğancıoğlu Kız Yurdu'nda çıkan yangında yanarak öldüler…
Yangınla ilgili kafalarda bir çok soru işareti var…
Dün birinci sayfadan kafalarda oluşan soru işaretlerini yansıtmaya çalıştık…
Ancak kimseden ses seda çıkmadı…
Bugün ben aynı soruları buradan soruyorum…
Sanırım ilgililer bu konuda bir açıklama yapacaklardır…
1- Yangın ihbarı itfaiye değil polise yapıldı. İhbarı neden yönetim değil de vatandaş yaptı?
2- Yangın merdivenine çıkış kapıları ve merdivenin dışarı açılan kapısı neden kilitliydi?
3- Yangında yanarak vefat eden çocukların bulunduğu odaların kapıları kilitli miydi? Kilitliyse anahtarları neredeydi?
4- Yangın kilitli odada mı başladı? Yangın uyarı sistemi binada var mıydı?
5- Yangın sırasında yurtta kaç öğrenci kaldığı biliniyor muydu? Neden yetkililere sağlıklı bilgi verilemedi?
6- Yangın sırasında çocukların hangi odalarda yattığını bilen bir görevli yok muydu?
7- Yangın öncesinde yurt binasında yangına karşı gerekli önlemler alınmış mıydı?
8- Yatakhane katlarında, yanıcı maddelerin depolandığı bir alana nasıl izin verildi?
9- Yurdun çatı katı yatakhane olarak kullanılırken diğer katları ne amaçla kullanılıyordu?
10- Yangının çıktığı saatte yurtta olması gereken görevlilerden kaçı binadaydı?
Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
|
= Resimli ilanlar
