Cihan Tasarim
 
   
 
 
Anasayfa
Haberler
İlçe Haberleri
Sakaryaspor
Ulusal Haberler
Sektör Haberleri
Dünya Haberleri
Spor
Kültür Yaşam
Video Haber
Köşe Yazarları
Gezelim Görelim
Röportaj
Resim Galerisi
İlanlar
Firma Rehberi
Önemli Telefonlar
İletişim
Röportaj
Gezelim Görelim
Son 5 İlan


 
= Resimli ilanlar
turizm
 
 
 
 
 
 
Son Yorumlar
Uçak'ın Ölümü ve Operasyon, Medya'da
Emlakçının. İntiharının alı kaplan ile Bi alakası. Bulunmamaktadır. Ko...
Yorumu Oku

Plaka Fiyatları El Yakıyor
AKAZIYA SATILIK TAKSI PLAKASI
sakarya akyazıda tıcari taksı plakası 110.000 tl pazarlık sünnettr :D
Yorumu Oku

Vali Yardımcısı Ballı'yı hangi sözü yaktı
haber
yalan haberler yapmayın o adam suçsuz.
Yorumu Oku

Karasu OSB Mahkemelik
Benimde orda yerim var .. 50 tl den yer alirim mail atın goruselim
Yorumu Oku


Tren Saatleri
 
ADA-TIP - Altınova hastaneleri ve by-pass (!)
Salı, 28 Temmuz 2009

Bu ay başında Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Klinik Şefi Doç. Dr. Hüseyin Gündüz, "Sakarya'da binlerce kalp hastası var. Ancak ne yazık ki anjiyografi ünitesi yok" diye çıkış yaptı.
Konu sağlık olunca; bu çıkış haliyle gündemdeki yerini buldu.
İsterseniz Doç. Dr. Gündüz'ün çıkışına biraz daha göz atalım…
Doç. Dr. Gündüz, "Hepimiz er ya da geç bir zamanda göğüs, kalp veya damar rahatsızlıklarına yakalanacağız. Bunun için de, özellikle kalp damar rahatsızlıklarının teşhisi için en önemli yöntem anjiyo yapılmasıdır" diyor.
Bir tıp adamı olarak üzülen Gündüz, çıkışını şöyle sürdürüyor:
"Hastanemizde anjiyo için makine yok. Ben hastanemizde anjiyografi ünitesi kurulmasını istiyorum ancak kaynaklarımız yeterli değil. Her gece 300 civarında vatandaş acil servisimize göğüs ve kalp ağrısıyla başvuruyor. Ancak gerekli imkân olmadığından en ağır durumdakine bile ilaçla müdahale etmek durumunda kalıyoruz."
Bir hekim için üzücü bir durum...
Doç. Dr. Gündüz'ün bu çıkışıyla birlikte gazetelerde birkaç haber çıktı ve konu kapandı gitti. Şimdi günler sonra, bu çıkışı neden bir kez daha gündeme taşıdığımın nedenini anlatayım…
Geçen gün bir yakınım yanıma geldi. İstanbul'da iyi bir doktor veya hastane tanıyıp tanımadığımı sordu. Nedenini sorduğumda, "İstanbul'da kalbime bir baktıracağım. Geçen gazetelerden Sakarya'da anjiyo ünitesi olmadığını öğrendim. Onun içinde İstanbul'a gideyim" dedi.
Bu konuşma üzerine, " Ne alaka abi... Kamu hastanelerinde olmayabilir ama ADA-TIP ile Altınova'da kardiyoloji üniteleri var. Niye İstanbullara gidesin ki" dedim. Ve güçlükle ikna ettiğim yakınımı özel bir hastaneye gönderdim.
Ancak bu anjiyo meselesi kafama takıldı. Sakarya'daki durumu analiz etmek için, yakımın gittikten sonra yetkili birkaç yeri aradım ve konuyla ilgili bilgi aldım. Aslında olay kamu hastanelerinde 'Anjiyografi ünitesi' kurulmasıyla da bitmiyormuş. Yani çözüm anjiyografi ünitesinin kurulmasıyla sona ermiyor.
Nedenini sorduğumda karşımdaki tıp adamı olayı şöyle özetledi:
"Bir hastanede anjiyografi ünitesi olmasıyla sorun bitmez. Neden? Hastaya anjiyo yaparken bir anda bir damarı patlayabilir. O zaman hastayı hemen ameliyata almak lazım. Eğer zamanında hastayı ameliyata alamazsanız kaybetme riskiniz büyük. Onun için anjiyografi olan bir hastanede mutlaka ve mutlaka Kardiyo Vasküler Cerrahi (KVC) ünitesi şarttır. KVC olmaz ise anjiyo yapmak büyük risktir. Tek başına anjiyografi ünitesi bir şey ifade etmez."
Yani anjiyo sırasında bir şeyler ters giderse hastanın hemen ameliyata alınması için Kardiyo Vasküler Cerrahi ünitesi gerekiyor.
Aklıma hemen Kanal 54 Genel Müdürü Ahmet Bağ geldi. ADA-TIP Hastanesi'nde anjiyoya giren Bağ'ın anjiyo sırasında bir damarı patladı. Anında ameliyata alınan Bağ, kısa sürede sağlığına kavuştu. Bağ şimdi maşallah turp gibi...
Peki ama orada sadece anjiyografi cihazı olsaydı ve Ahmet Bağ'ın damarı yine patlasaydı ne olurdu?
Herhalde öbür dünyada 'Kanal Zebani'nin genel yayın müdürü olmuştu. Büyük ihtimalle de haber müdürü olması için Kanal 54 Televizyonu'nun şimdiki Haber Müdürü Orhan Kemal Temel'in ruhlar alemine gelmesini beklerdi…
Şaka bir yana...
Öncelikle kamu hastanelerine anjiyografi ünitesi ve beraberinde Kardiyo Vasküler Cerrahi (KVC) servisi gerekiyor. Bunu her Sakaryalı kadar ben de istiyorum. Keşke yarın bu ünite kurulsa... Keşke hemen bugün siparişini verseler...
Ama fiyatı hayli yüksek olan bu ayrılmaz iki üniteyi bizimkiler ne zaman kurar; ne zaman hizmete girer, işte bunu bilemem... Orman İşletmesi'ndeki hastane gibi olursa daha çok bekleyeceğimiz kesin.
Ancak kalbinde bir sızı hissedenleri buradan uyarmak istiyorum.
Kentimizde ADA-TIP Hastanesi ile Altınova Hastanesi'nde bu hizmet veriliyor. Her iki hastane de anjiyo yapıyor. Hem de anjiyoda olası bir tersliğe karşı Kardiyo Vasküler Cerrahi servisinin desteğiyle yapıyor.
Ayrıca sosyal güvencesi olan vatandaşlar bu hizmetlerden de ücretsiz yararlanıyor.
Bu nedenle iki önemli ve büyük kuruluşu by-pass edip, kamuoyunu yanlış bilgilendirmenin ve insanları İstanbul'a yönlendirmenin bence anlamı yok.


--


Bolu Koru Otel'de çıkan olaylar sonrasında 'Başkan İsmail Gürses ve 12. Adam' diye bir köşe yazdım.

Bu yazımda Sakaryaspor'un TFF 2. Ligi'ne düşse bile şakaya gelmeyeceğini, sezona sayılı günler kala takım olamadığımızı, yaklaşan tehlikeyi gören tecrübeli taraftarın isyanını ve bu isyanda haklı olduklarını, ancak taraftarın küfür etmesinin yanlış olduğunu ve son olarak küfre küfürle cevap veren yönetimin daha büyük hata yaptığını dile getirdim.

Bu yazım sonrasında taraftar ve yöneticilerle görüştüm. Herkes kendi penceresinden kendini haklı görüyor. Herkesin farklı bir bakış acısı var.

Peki ama kim haklı? Taraftar, bir tek küfür etmesinin dışında bana göre tamamen haklı...

Neden?

Başkan İsmail Gürses ile geniş yelpazesi olan yönetim başa gelince taraftar da sezon başında sevindi. Selahattin Aydın döneminden başlayan 'Yönetici-taraftar küskünlüğü sona erdi. Bitti' derken, bir de bakıyorsunuz 'gelen gideni' aratıyor. Taraftara "Sakaryaspor' u dünya standartlarına ulaştıracağız. Öyle yapacağız. Böyle yapacağız" diyen Başkan Gürses'in takımı sahada sapır sapır dökülüyor...

Lig geldi çattı... Şehirde bir hava yok. Şehirde bir canlılık yok. Tutturmuşlar bir 'Tesis Projesi' yalellisi, çağıra çağıra geziyorlar.

Beyler...

Siz şimdi ortaya çıkıp, "Bu takım on numara" diyebilir misiniz? Hadi on numaradan vazgeçtik "Beş numara" diyebilir misiniz? Deseniz deseniz 'Çaba gösteriyoruz. Elimizde sihirli değnek yok' derseniz.

İyi ama sezon bitiyor. Lig geldi çattı. İşte bu olumsuzlukları gören taraftar bunun için isyan ediyor; hırçınlaşıyor. Siz de taraftarla düşüncelerinizi paylaşıp, yapmak istediklerinizi aktarıp rahatlatacağınıza fırça atıyorsunuz.

Yıllarını bu kulübe veren taraftar bunları yer mi? Felaketin geldiğini gören taraftar bunlara sessiz kalır mı? İşinden, dişinden, ailesinden, eğlencesinden artırdığı harçlıklarını bu kulüp için iç saha, dış saha demeden harcayarak yıllarca çile çeken taraftar, 'Panik yok' ayaklarıyla sakinleşir mi?

Siz bu taraftarı ne zannediyorsunuz? Siz bu taraftarın yeşillik olsun diye mi tribünlerde bağırdığını, binlerce kilometre deplasmana turistlik gezi için mi gittiğini zannediyorsunuz?

Bu taraftar şu andaki yönetimde bulunan birçok kişiye futbol dersi verecek niteliktedir. Sonuçta sevgili yönetimcim !.. Siz bu taraftara sırt çevirmeyin. Gelin yeşil siyahlı takımın dinamosu olan taraftara kucak açın. Onları hakir göreceğinize, gelin olanlara abilik yapın. Bu taraftarın iyi niyetinden şüphe etmeyin. Siz onlara bir adım atın, eğer size 10 adım atmazlarsa gelin benim suratıma tek tek tükürün.

Kesmezse balgam atın... Ama önce yöneticisiyle, taraftarıyla, futbolcusuyla, halkıyla, basınıyla özlenen birlik ve beraberliği sağlayalım.

Unutmayın... Ne kadar küme düşsek de başka Sakaryaspor yok...


Hüseyin Cumalı hakkındaki diğer yazılar


Yorumlar (1)
RSS Yorumlar
1. 31-08-2010 14:41
:grin
Yazar NAZ (Misafir)

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
E-Posta
Web Site
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum

Yazdır E-posta
 

 
 
© 2008 Sakarya Gündem Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur. Tasarım: Cihan Tasarım