Sakaryaspor Yönetim Kurulu olağanüstü genel kurul kararı aldı…
11 Ekim'deki genel kurul gündeminde seçim maddesi de var…
Sakaryaspor'un yaşadığı bu süreçte alınan genel kurul kararını, İsmail Gürses başkanlığındaki yönetim kurulunun en doğru kararı olarak görüyorum…
Gürses göreve gelirken çok iddialı sözlerle basının ve kamuoyunun karşısına çıkmıştı…
Ancak çok kısa sürede Sakaryaspor yönetim kurulunun, o verilen sözleri yerine getiremeyecek çapta olduğunu gördük…
Yönetim çok kısa sürede dağıldı…
Şimdi İsmail Gürses yeni bir yönetim oluşturmak için genel kurul üyelerinin karşısına çıkmak için hazırlanıyor…
Gürses genel kurulda ayrıca yeni projeleri için üyelerin olurunu almayı da planlıyor…
Gürses böyle hazırlanıyor ama belki de başka bir grup yönetime talip olacak…
Ben 2 haftalık süreçte Sakaryaspor camiasının çok iyi bir yönetim çıkartacağına inanıyorum…
Bu yönetim İsmail Gürses veya başkasının başkanlığında oluşabilir…
Önemli olan yönetime talip olanların Sakaryaspor'u bir reklam ve de aracı olarak görmemeleridir…
Sakaryaspor onlar için bir sevda olmalıdır…
Sakaryaspor'a talip olanlar; kara projeleri için bu işe soyunmamalıdır…
Sakaryaspor'a talip olanlar; Sakaryaspor'u kendi işlerinde bir güç, bir avantaj aracı olarak değerlendirmemelidir…
Sakaryaspor bu kentin önemli bir değeridir…
Bu kentin zenginliklerinden beslenen ve bu kentten zengin olanların Sakaryaspor'a karşı sorumlulukları vardır…
Şimdi o sorumluluğu yerine getirmenin zamanıdır…
Sakaryaspor'un bu kötü gününde, Sakaryaspor'u yeniden diriltmek, yeniden o şampiyonluk türkülerinin söylendiği o coşkulu günlere taşımak için güzel bir ekip oluşturun ve taşın altına elinizi sokun…
Haydi beyler çıkın ortaya ve 11 Ekim günü Sakaryaspor'u aydınlığa taşıyacak bir ekip olarak sorumluluğu üstlenin…
….

DSP de bu durumdaydı!

Demokratik Sol Parti, 1999 seçimleriyle üçlü koalisyon ortağı olmuştu…
En çok oyu alan partinin İl Başkanı ise Bülent Kibar'dı…
Ancak Kibar'ın İl Başkanlığı çok uzun sürmedi…
Bugün AKP'de olduğu gibi Genel Merkez'den gelen faks emriyle görevden alındı…
Sonra biz DSP'de kimin il başkanı olacağıyla ilgili papatya falı açmaya başladık…
O günlerde DSP'deki il başkanlığı kaosu bizim için iyi bir malzeme olmuştu…
Bülent Kibar'ın yerine haftalarca atama yapılmadı…
Ortalıkta bir sürü isim dolandı durdu…
Bir isim öne çıktığında DSP Genel Merkezi'ne o kişiyi karalayan fakslar yağıyordu…
Rahşan Ecevit'in partiyi faksla idare ettiği dönemdi…
Bülent Ecevit ülkeyi idare ederken Rahşan Hanım da partiyi yönetiyordu…
Partinin adı Demokratik Sol Parti'ydi ama demokrasi partinin kapısından içeri girememişti…
Her gün yeni bir İl Başkanı ismi gündemdeydi…
Biz de işin makarasındaydık…
Bugünün iktidar partisi AKP de benzer bir süreci yaşıyor…
Delege oyuyla seçilen İl Başkanı anti demokratik bir şekilde görevden alınıyor…
Yerine atanacak isimle ilgili yerel basın papatya falı açıyor?
Her gün AKP yerel gazetelerin manşetinde?
Şöyle geriye dönüp 10 günlük Yenihaber arşivine baktım…
Bu konu sadece 1 gün birinci sayfada haber olmamış…
Süreç aynı DSP'deki gibi işliyor…
"Acaba" diye düşündüm…
AKP iktidarının sonu mu geliyor?
…

Şıp diye
Adam, tıklım tıklım dolu bir hipermarketteymiş. Alışveriş eden çok güzel bir kadının yanına sokulmuş:
"Afedersiniz hanımefendi, karımı kaybettim bulamıyorum, benimle biraz konuşur musunuz?"
Güzel kadın tepkili bir şekilde:
"Karınızı kaybetmenizle benim ne ilgim var?"
Adam izah etmiş:
"Rica ederim, lütfen yanlış anlamayın. Ne zaman güzel bir kadınla iki çift laf etmeye kalkışsam, karım şıp diye damlar da."

İnternetten

İlk Yorumu Siz Yazın

Yorum Yaz

Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun. Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
E-Posta
Web Site
Başlık:
BBCode:
Yorum:
Güvenlik Kodu:*
	Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum