Sezon başından beri, futbol şubesi ve yönetimin çok başlı olmasından kaynaklanan ve iyi yönetilemeyen futbol takımı, sonunda beklenen başarısızlığı yaşadı. Maçlarımızı izlerken gözlerim doluyor, efsane kimler ile hangi ligde oynuyor ve sahadan boynu bükük ayrılıyor.

 

Hani bir  söz  var ya ''Allah kimseyi evladı ile imtihan etmesin.'' 

 

Rabbim Sakaryasporumuz ile bizleri imtihan ediyor. Varlıklarımızın kıymetini ehil olmayan kişilerin elinde eriterek takımımızı kimsenin hayal bile edemediği sona doğru gönderiyor.

 

Futbol şehrinde varlık içinde yokluk çekiyoruz. Bakara suresinde rabbim '' Yüreğini karartma, yoksa seni onunla ilk ben karşılaştırırım diye emretmiştir. Yunus suresi (100) ''Aklını kullanmayanların üstüne pislik yağdırırım'' diye tavsiyede bulunmuştur.

 

Şimdi bu hale neden ve nasıl düştüğümüzün psikolojik tahlillerini yapacağım.

 

- Belediye kaynaklarının; işinin ehli olmayan ve tamamen siyasi amaçla Sakaryasporumuzu kullanan yönetim yapısının oluşması ile bilinçsizce harcanması,

 

- Sakaryaspor'umuz,  A.Ş. olurken de, dernekleşirken de, gerek divan başkanı olarak, gerekse Başkan ve yöneticisi olarak  bu dönemlerde ortaya çıkan mevcut Divan Başkanımızın egosuna maruz kalınması, 

 

-Yönetimden ayrıldıktan sonra, yerine gelenlerin başarısız olmaları için çaba sarfeden, gelen yönetimin eline bombaları bırakarak giden yöneticilerin, egolarına maruz kalınması,

 

-Şehrin en büyük mülk-i amirinden, sivil toplum örgüt  başkanlarına kadar oluşan her kesimin Sakaryasporumuzun günden güne erimesine seyirci kalmaları,

 

-Sakaryalıların siyasi oy tercihleri ile 5 milletvekili çıkaran iktidarın, maalesef masabaşında hakları yenen Sakaryaspor'umuzun haklarının yenmesine seyirci kalmaları. Çünkü Futbol'u sevmiyorlar. Kendilerince haklılar, siyasi bir getirisi yok. Olsaydı seçilmemeleri gerekiyordu.

 

-Şehrimizin nüfusu İlçeler ile birlikte 800.000 kişi. Fakat Sakaryaspor'umuza ilgi duyanların sayısı sadece 10.000 kişi. Devamlı aldığımız göçler ile nasıl ki şehrimizde yabancı kaldıysak, şehrimizin takımı da sahipsiz kalarak tarihe gömülmek üzeredir. Maalesef siyasilerin ilgisini çekecek, ne üye sayımız var, ne de baskı unsuru yaratacak insan gücümüz mevcut .

 

-Eğer Eskişehir gibi iktidarın oylarını zorluyacak Büyükşehir Belediyemiz olsaydı, oylarımızı almak için şehrin her türlü ihtiyacını karşılaması için belkide tarihmizde ilk defa bir maliye bakanımız olurdu. Ama yok. Neden yok. Başbakan haklı.... Seçilen 5 milletvekilinden Bakanlık yapacak vasıfta bir kişi dahi yok. Ya seçenlerde bir eksiklik var, yada seçilenlerde. Türkiyenin 58. yaşanacak şehri Sakarya, oynadığı ligin sonuncusu Sakaryaspor. İnsanlar layık olduğu muameleye maruz kalırlar. Türkiyenin en iyi coğrafyasında yer alan ''Futbol Şehri olarak''

 

-Futbol'u iyi bildiğini iddia edenler takımımızı küme düşürdü. Keşke bilmeselerdi de umutlanmasaydık.

 

Altına imzasını koyarak, yapılması gerekenleri madde madde açıklama basiretini kendinde gören, Divan Başkanına sormazlarmı.

 

-Eh be Başkan Sakaryasporumuzun en tarihi anlarındaki organizasyonlarında hep sen vardın, neden başarılı olamadın. Kendine bir sor ve artık elini Sakaryasporumuzdan çek .

 Çünkü şimdiye kadar Sakaryasporumuza bir yemek bile ısmarlayamadınız. Bir kombine bile alamadınız. Tüzüğü hazırlarken bile Başkanlar ve divan başkanlarını üyelik aidatlarından muaf bırakarak bunun ile övündünüz. Parasını vermediğiniz kavalı, başkalarının para vermesiyle çalmaya kalkışmanızı bu şehir yemez. Bu nedenle Sakaryasporumuzun başında olduğunuz sürece, sizlere  başarısızlığınızı seyrederek ve sessiz kalarak  mesaj veriyorlar ama, hala daha anlayamıyorsunuz. Yeni yöneteceğiniz piyonların arayışındasınız. Sessiz çoğunluğun sesine kulak veriniz. Fısıltıları duymayan haykırışlar ile uyanır. 

 

Şimdi 11 Ekimde genel kurul var. Kim aday olup, seçilirse seçilsin cebi kuvvetli değilse başarılı olamaz. Bu nedenle bir önerim var

 

Şehrimizin en büyük mülk-i amiri Valimizin önderliğinde, tüm sivil toplum örgüt liderlerinin başkanlarının yöneticisi olduğu, kulübümüzün en kıdemli üyesinin de Başkan olarak yer alacağı yeni bir yönetimi oluşturmalıyız. Bu yönetim ile ayağa kalkar, tüm şehir olarak borcumuzu paylaşır ve öderiz.   

 

Bu oluşum da gerçekleşmez ise, hesabı hep birlikte yani 10.000 Sakaryalı olarak organize olamadığımız için birlikte vereceğiz, belki de son şansımız, yapılacak Genel Kurul olacaktır, bari bunu değerlendirelim. 

 

Yeşil siyah Sevgilerimle,