|
Karayolları Genel Müdürlüğü 3. Boğaz Köprüsü'nün bağlantı yolu olarak inşa edilecek Kuzey Marmara Otoyolu'nun Sakarya güzergahını Sakarya'da hiç kimsenin görüşünü almadan önümüze koydu…
"Bu yol buradan geçecek, haberiniz olsun" dedi…
Önceki gün SATSO'da düzenlenen toplantıda Karayolları'nın bu dayatması çok açık ve net bir şekilde görüldü…
Karayolları adına projeyi anlatan Metin Külcüoğlu alternatif güzergahların getireceği ek maliyetleri anlatırken, kendi planladıkları güzergahın bu şehre vereceği zararları görmezden geldi…
Şehir Plancıları Odası Başkanı Özlem Tömekçe'nin güzergaha yönelik getirdiği ciddi ve bilimsel eleştirileri görmezden gelen Külcüoğlu kararlılıklarını ortaya koydu…
Anlaşılan Büyükşehir Belediyesi de Karayolları tarafından ikna edilmiş…
Artık Sakarya kamuoyunun tepkisini hiçe sayan bu anlayış otoyolu belirledikleri güzergahtan geçireceği anlaşıldı…
Yolun hemen dibinde kalan hastaneler ve okulların gürültü kirliliği, bölgede oluşacak çevre kirliliği kimsenin umurunda değil…
Külcüoğlu projeye " ses perdesi " ilave edebileceklerini söylüyor…
Sen Sapanca kıyısından geçirdiğin otoyolun tüm kimyasal atıklarıyla ilgili bir deşarj sistemi kurma, buraya ses perdesi kur…
İnananı sevsinler…
SATSO'daki toplantıda şunu da gördüm;
Biz hazır güzergaha karşı çıkanlar da neden karşı çıktığımızı çok iyi anlatamıyoruz…
Evet, o yolun oradan geçmemesi gerektiğini çok iyi biliyoruz…
Ancak karşımızdakilerin getirdiği rakamsal argümanları çürütecek düzeyde iyi hazırlanmamışız…
"Karşıyız" diyoruz, o kadar…
Ben bugün şunu görüyorum;
Eğer biz o güzergah dayatmasına karşı durup, yolu kuzeye kaydırmazsak, bizim çocuklarımız yarın bize lanet okuyacaklar…
Bu lanet de en çok bu konuda bir şeyler yapması gerekip de yan gelip-yatanlara gidecek…
…
Eldeki fırsatları tepmek!
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, yaz aylarında Sakarya'ya yaptığı ziyaret sırasında Sakarya bürokrasisine ve milletvekillerine " Doğumevi için yer bulun, hemen 250 yataklı bir hastane yapalım" dedi…
Kısaca "Doğumevi" diye andığımız Sakarya Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi'nin şehir merkezinde sıkışıp kaldığını gören Bakan Akdağ, bizimkilerin yapması gereken teklifi kendisi yapmıştı…
Önlerine de adeta açık çek koymuştu…
Ancak "bizimkiler" her zaman ki beceriksizleriyle hastane için bir yer bulamadılar…
Daha önce de 400 yataklı hastane yeriyle ilgili kıllarını kıpırdatmadıkları gibi şimdi de "Doğumevi" için bir çaba ortaya koymadılar…
Ve 2010 yılı bütçesine hastane yapımı için ödenek konmadı…
Yani beceriksizlik ve ihmal Sakarya'ya 1 yıl kaybettirdi…
Eldeki fırsatı tepmek diye buna derler herhalde…
Yarın, Sağlık Bakanı Recep Akdağ görevden ayrılırsa, o verilen söz de unutulur ve Doğumevi sıkıştığı yerde, öylece kalır…
"Orası mı olsun, burası mı olsun" diye ortalıkta dolananlar da, Sakarya'ya kaybettirdikleriyle özel hastanelere prim yaptırmış olurlar…
…
Gündüz ve Koludra'yı unutmuşum!
İki gün siyasi partilerde milletvekili olmayı düşünenleri yazdım…
Bu listelerde unuttuğum, atladığım isimler olmuş…
Bunlardan ikisini mutlaka yazmam gerekirdi…
Biri AKP'nin geçen dönem liste dışı kalan Süleyman Gündüz'dü. Diğer CHP'li Şaban Koludra.
Gündüz, geçen seçimlerde liste dışı kalmış olmasına rağmen siyaset dışında kalmış değil.
Halen siyasetle iç içe, AKP Genel Merkezi'yle, Başbakan'la, Bakanlar'la bağlarını koparmamaya çalışıyor…
Tekrar milletvekili adayı olmak için var gücüyle çalışıyor.
Dolayısıyla AKP'nin listesine girerse şaşırmam.
Şaban Koludra ise CHP'de her zaman ön saflarda olmuş bir isim.
Yıpranmamış adı ve yüzüyle siyasette prim yapacak bir yanı var.
CHP'nin listesinde olma şansı yüksek.
Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
|
= Resimli ilanlar
