|
Bizde olmayanlar kıskandırıyor! |
|
Salı, 22 Aralık 2009 |
|
Ne zaman şehir dışına çıksam, gittiğim yerlerde gördüklerimle Sakarya'yı kıyaslıyorum…
Neredeyse her gittiğim yerde de büyük kıskançlık duyuyorum…
Bakıyorum da birçok il, son yıllarda başını almış giderken biz yerimizde saymışız…
Hafta sonu Gazeteciler Federasyonu Toplantısı nedeniyle Denizli'deydim…
Denizli'ye girişten ayrılana kadar karşılaştıklarım beni ziyadesiyle kıskandırdı…
Bir kere Denizli'ye girişte geniş cadde ve kenarındaki düzenli yapılaşmalar bir "kente" girdiğinizi hissettiriyor…
Hemen kafamda bizim şehrin dört bir yanından girişiyle Denizli'nin girişini karşılaştırıyorum…
Hangi taraftan baksan biz ne yazık ki çok gerilerdeyiz…
Şehrin ana caddesinde yapılan battı çıktılar trafiği müthiş rahatlatmış…
Battı çıktılar bizim İzmit Caddesi'ndeki gibi daracık değil çevresindeki iş yerlerini de batırmamış…
Yaya üst geçitlerinde estetik kaygının yanı sıra işlevsellik de gözetilmiş…
Üst geçitlerin gece aydınlatmaları şahane…
Kendi şehrinde doğru dürüst bir yaya geçidi olmayan biri olarak kıskançlık duymamak imkansız…
Kentin tam 50 yerinde alt yapı çalışması sürdürülüyor…
Kanalizasyon, içme suyu, yağmur suyu, telefon, elektrik ve doğalgaz tesisatları aynı anda döşeniyor…
Bu nedenle birçok cadde ve sokak trafiğe kapalı…
Ancak Denizli halkı altyapı sıkıntısını tümüyle çözecek bu büyük çalışma için sabırlı…
Belediye her gün gazetelerde kapalı yolların listesini yayınlıyor…
Vatandaş yerel gazetesinde kapalı olduğunu okuduğu yola girmiyor…
Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekçi 2004 yılında AKP'den seçilmiş…
2009'da halk yeniden kendini seçmiş…
2 gün sureyle şehirde hiçbir yerde fotoğrafını görmedim…
Çünkü Denizli bizdeki gibi billboardlarla donatılmamış…
Bizde adım başı başkanların dev fotoğraflarıyla süslü billboard varken, Denizli'de adım başı bir belediye parkı, belediye tiyatrosu, belediye spor alanı veya herhangi bir belediye tesisiyle ilgili tabela görmek mümkün…
Denizli'de sivil tolum örgütleri, yerel yönetimler, merkezi idare temsilcileri arasında inanılmaz bir uyum var…
Bu uyumla da belediye devlet imkanlarını vatandaşın hizmetine sunabiliyor…
Özelleştirme kapsamına alınan tüm kamu fabrikalarının arazilerini belediye almış ve arazileri park olarak kentine kazandırmış…
Son olarak Belediye'nin bir girişimi beni müthiş kıskandırdı…
Denizli Belediyesi Orman Bakanlığı ile imzaladığı bir protokolle Orman Bölge Müdürlüğü ve lojmanlarının bulunduğu 100 dönümü aşkın araziyi almış…
Bizimkiler hastane yapımı için bile Orman Bölge'den yer alamazken Denizli Belediyesi park yapmak için Orman Bölge'nin yerini almış…
Şimdi o bölgeyi halka açmak için proje geliştiriyorlar…
Denizli sanayi gelişmiş bir bölge…
Özellikle tekstil ve mermer sanayi de Türkiye'nin en önde olan bir kenti…
Bu noktaya da ortaklık kültürü sayesinde ulaşmışlar…
İnsanlar birbirlerini batırmak için değil birbirlerine destek vermek için çabalıyorlar…
Denizli turizmi de gelişmiş…
Sadece Richmont oteller zincirinin 3 otelinin 1600 yatak kapasitesi bulunuyor…
Özellikle Pamukkkale'ye günübirlik yapılan ziyaretler kentin önemli gelir kaynaklarından birini oluşturuyor…
Denizli 910 bin nüfusuyla büyük bir il…
Ve sorunlarını büyük ölçüde aşmış…
4 AKP'li (biri bakan), üç de muhalefetten (DSP, CHP ve MHP birer) milletvekili bulunuyor…
Öğrendiğime göre milletvekilleri iktidar ve muhalefet ayrımı gözetmeksizin ilin sorunları için sık sık bir araya gelebiliyor…
Denizli'de geçirdiğim 2 gün sonrasında Adapazarı'na dönerken bizim yeşil doğamız ise tüm kıskançlıklarımı unutturuyor…
Her şey bir yana, "Sakarya'nın yeşili hiçbir yerde yok" diyorum…
……
Tahlil
Temel hastaneye gider. Girişte birinin ağladığını görür. Yaklaşır ve sorar:
"Hayrola hemşerim? Neden ağlıyorsun?"
Adam:
"Kan tahlili yaptırmaya geldim. Parmağımı kestiler." der demez bu sefer de Temel hüngür hüngür ağlamaya başlar. Ne olduğunu anlayamayan adam Temel'e sorar:
"Hayırdır hemşerim. Sen niye ağlamaya başladın şimdi?" Temel cevap verir:
"Ben idrar tahlili yaptırmaya geldim."
İnternetten
Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
|
|
|
= Resimli ilanlar
