Milliyet'te Abbas Güçlü üniversitelerle ilgili sıralamalara dün de devam etti.
SAÜ 2000 yılından önce kurulan üniversiteler sıralamasında 58'inci sırada yer almış…
Yani SAÜ'nün durumu burada da iç açıcı görünmüyor…
Ancak Güçlü SAÜ'nün durumuyla ilgili şöyle bir yorum yapmış:
Öğrenci sayısı, pek çok üniversite için handikap.
Öğrenci sayılarının azlığı nedeniyle çok ön sıralarda yer alan üniversiteler gibi, sırf öğrenci sayısı yüzünden çok arka sıralara düşen üniversiteler de var.
Örneğin Sakarya Üniversitesi.
Önümüzdeki yıl Avrupa Kalite Ödülü'ne aday.
Kampüsüyle, öğretim kadrosu ve araştırmalarıyla fazlasıyla dikkat çeken bir üniversite ancak 50 binin üzerindeki öğrenci sayısı nedeniyle hiç hak etmediği bir sırada.
Tıpkı üç beş bin öğrencisi ve devasa bütçesiyle ön sıralarda yer alan üniversiteler gibi...
Dün bu konuyu Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman'la konuştuk…
Durman sıralamadaki SAÜ'nün yerinden oldukça rahatsız…
Bu sıralamanın üniversitelerin sadece araştırma yönlerinin esas alınarak yapıldığını dolayısıyla SAÜ'nün tüm durumunu yansıtmadığını düşünüyor…
Sakarya Üniversitesi'nin eğitim ve öğretimde çok önemli bir mesafe kat ettiğini bu nedenle de Avrupa Kalite Ödülü'ne aday gösterildiğini anlatan Rektör Durman, eğitim ve öğretim kalitesini ölçen kriterlerle bir sıralama yapılması durumunda ön sıralarda yer alacaklarını söylüyor…
Umarım durum Rektör Durman'ın dediği gibidir.
…

Yaşanabilir iller sıralamasındaki yerimiz

CNBC-e Business dergisinin yaşanabilir iller sıralamasında Sakarya 58'inci sırada yer aldı…
Dün bu konuyla ilgili haberi sizinle paylaştık…
Geçen yıl aynı sıralamada 44'üncü sırada yer alan Sakarya'nın bu kadar geri gitmesinde elbette, bu yıl geçen yıldan farklı kriterlerin kullanılmış olması önemli bir faktör…
Belki de geçen yılki kriterlerle bir sıralama yapılmış olsaydı yine 44'üncü sırada kalabilirdik…
Ancak şunu bilmemiz gerekiyor.
Ne 58'inci sıra, ne de 44'üncü sıra Sakarya'ya yakışıyor…
Sakarya 2'inci sıradaki Eskişehir'in ve 5'inci sıradaki İstanbul'un hemen dibinde…
150-200 kilometre uzaklıktaki iki kentle bu kadar büyük bir fark oluşması, bizim yıllardır yakındığımız yönetim yanlışlıklarından kaynaklanıyor…
Yeni dönemde bu yanlışlardan ders alınması en büyük dileğimiz…
….

İl Genel Meclisi'nde faşizan yönetim!

Bizim İl Genel Meclisi tuhaf…
Meclis'te herkes konuşuyor…
Meclis üyelerine gelince Başkan emrediyor:
"Sus"
Bu nasıl bir yönetim anlayışı anlamak mümkün değil…
Meclis'e bir konuk çağırdıysanız, Meclis üyelerinin o konuğa soru sorma hakkı da olmalı…
Ama yok…
Meclis üyeleri konuşamaz…
SATSO Başkanı Akgün Altuğ davet edildiğinde benzer bir durum yaşanmıştı…
Önceki gün de Milli Eğitim Müdürü Murat Yazıcı konuşurken bir Meclis üyesi merak ettiği bir konuyu sormak istemiş…
Her zaman pek mülayim olan Başkan Fethi Sarıoğlu bu kez kükremiş…
Olur olmaz konuşulmazmış…
İl Genel Meclisi bu anlayışla yönetilemez…
Orası adı üzerinde Meclis'tir…
Meclis üyeleri de özgürce konuşabilmelidir…
….
Şakayı sevmem

Nasrettin hoca pazarda dalgın yürüyormuş. Etrafındaki esnafları seyrediyorken, tam bu sırada ensesine bir tokat gelmiş. Hoca tökezlemiş bir kaç adım sendelemiş sonra toparlanıp sinirli bir
şekilde arkasını dönmüş. Bir bakmış ki kendisinin 2 katı insan azmanı gibi bir adam. Hoca durmuş bir yutkunmuş önce, sonra sinirli sinirli:
"Bana sen mi vurdun?" demiş adama. Adam:
"Ben vurdum ne olacak?" demiş. Hoca:
"Şakadan mı vurdun ciddi mi?" diye sormuş, Adam terslenmeye devam ederek:
"Ciddi vurdum n'apıcan?" deyince bakmış işler sarpa saracak:
"Aman aman, öyle olsun zaten canım…" demiş, "Çünkü şakadan hiç hoşlanmam"
İnternetten
….

İlk Yorumu Siz Yazın

Yorum Yaz

Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun. Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
E-Posta
Web Site
Başlık:
BBCode:
Yorum:
Güvenlik Kodu:*
	Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum